Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda; takip konusu senette ilk cironun lehtara ait olmaması nedeniyle alacaklının yetkili hamil olmadığını ve sair itiraz / şikayetlerini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesi’nce istemin reddi ile alacaklı lehine tazminata hükmedilmiş, kararın borçlu yanca istinaf edilmesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine istemin reddine ve tazminata yer olmadığına karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
6102 sayılı TTK'nun 778. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 681. maddesi gereğince kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devri ancak ciro ve teslim yolu ile mümkündür. Aynı Kanun'un 686. maddesi gereğince, bonoyu elinde bulunduran kimsenin hak sahibi olabilmesi için fiili zilyetliği yeterli olmayıp, aynı zamanda hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla tevsik etmesi gerekir. Bonoda ilk cironun lehtara ait olması zorunludur. Ciroların birbirine bağlı olması, her şeyden önce, ilk cironun lehtar tarafından yapılmasıyla mümkündür. İlk ciro lehtara ait değilse, ciro zinciri düzensiz demektir. Ancak lehtarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller, yetkili hamil olurlar.
İİK'nun 170/a-2. maddesine göre; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.”
Somut olayda takibe dayanak bonoda lehtarın dava ve takip dışı ......, keşidecinin şikayetçi ... olduğu, bononun arka yüzünde ilk cironun takip alacaklısı ...’ya ait ve lehtarın cirosunun alacaklının cirosundan sonra olduğu, senet arkasında senedin lehtardan alacaklıya geçtiğine dair bir ciro bulunmadığı anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerinin sıkı şekil şartlarına bağlı olma özelliği gereğince, takibe dayanak yapılan bonoda, ilk cironun, lehtar ...... tarafından yapılmadığı görüldüğünden alacaklının yetkili hamil olmadığının kabulü gerekir.
O halde; Bölge Adliye Mahkemesi’nce, alacaklının yetkili hamil olmadığına ilişkin şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin 03.11.2020 tarih ve 2020/428 E. - 2020/444 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 30/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.