-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... idaresindeki araçla diğer davalı ... idaresindeki aracın karıştığı kazada davalı ... idaresinde bulunan araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı ...'un asli kusurlu, diğer davalı ...'un tali kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
Davalı ... vekili hatır taşıması savunmasında bulunarak davanın reddini talep etmiş, davalı ... AŞ Vekili davanın reddini talep etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile dava dilekçesi dikkate alınarak davalı ... şirketi sigortalı aracın kusuru ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak kaydıyla (maluliyete ilişkin tazminat 93.339,36 TL + geçici iş görmezlik tazminat 2.205,56 TL olmak üzere) toplam 95.544,92 TL’den 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 63.696,61 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu meblağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine
karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda BK.43-44 maddeleri uyarınca tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmektedir.Hatır taşıması indirimi, bizzat hatır için taşınan kişinin ölmesi veya yaralanmasına ilişkin zararlar hakkında uygulanır. Kanun koyucu, indirim imkânını sadece hatır için taşıyan işleten ve sürücüye bahşetmiştir. İki taraflı kazalarda diğer aracın işleteni, tehlike esasına göre zarardan sorumlu olup, hatır ilişkisine yaslanarak mahkemeden tazminattan indirime gidilmesini talep edemez.
Somut olayda, davalı karşı araç sürücüsü hatır taşıması indirimi savunmasında bulunmuş olup davacı, davalı ... idaresindeki değil davalı ... idaresinde bulunan diğer araç içerisinde yolcu olarak bulunmaktadır.Bu nedenle, mahkemece taşıma ile ilgisi bulunmayan davalı lehine hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine dair yapılan yanılgılı değerlendirme doğru görülmemiştir.
2-Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK'nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmaksızın davalıların tümü için temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR