I-Mağdur ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde:
Mağdur ...'ın 28.05.2015 tarihli duruşmada sanık hakkında şikâyetinden vazgeçtiği, katılan sıfatı bulunmayan adı geçen mağdurun hükmü temyiz etmeye yetkisi bulunmadığından, temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317. maddesi uyarınca Tebliğname'ye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Uyap ortamından sanığın alınan adli sicil kaydına göre tekerrüre esas ilamı bulunmasına rağmen sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, ...'ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan kararın Tebliğname'ye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Sanığın suçlamayı kabul etmediği ve olayın tek tanığı olan tanık ...'ın sanık ve mağdurun müşterek çocukları olması sebebiyle kovuşturma aşamasında tanıklıktan çekinme hakkını kullandığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 210/2. madde uyarınca önceki ifadeleri okunamayacağı ve bu durum karşısında mağduru soyut iddiasından başka delil bulunmadığı gözetildiğinde, sanığın tehdit suçunu işlediğine dair mahkumiyete yeterli delil olmaması sebebiyle beraat hükmü verilmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle Tebliğname'ye uygun olarak BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR