1- Davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava; taşınmaza verilen zarar nedeni ile maddi tazminat istemi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı İskenderun Demir Çelik A.Ş. vekili ve davalı DSİ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın bir kısmının kamulaştırıldığını ve bu taşınmaz üzerinde davalılar tarafında kanal ve sulama boru hattı inşası için kazı yapıldığını, kazı yapılırken yatay şekilde şev verilmemesi ve bu alanın açıkta bırakılması sonucunda toprak kaymaları meydana geldiğini ve taşınmazın zarara uğradığını beyan ederek maddi tazminat ve eski hale getirme isteminde bulunmuştur.
Davalı DSİ vekili; uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olması nedeni ile davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ...vekili; yapmur suları ve toprağın yapısından dolayı alınan önlemlerin etkili olmadığını ve müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; 22/05/2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar olunarak davanın kabulüne karar verilmiştir
11/2/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının I. bendinde açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla evinin duvarı yıkılan veya bodrum katını sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçları ve mahsulleri kuruyan veya tarlası ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarından geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır.
Zira bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir. O halde sözü edilen kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir. Şu halde; davalı DSİ bakımından davanın idari yargı görev alanına girmesi sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmiş olması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
2- Davalı ...nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 118.maddesinde "Dava, dava dilekçesininin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesinin kaydına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte belirlenir." denilmektedir. Harca tabi davalarda; dava açılırken başvurma harcı ile karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır ve dava dilekçesi ancak harç alındıktan sonra esas defterine kaydedilir.
Dosya içeriğinden; davacının 04/04/2014 tarihli dava dilekçesi ile taşınmaza verilen zarar nedeni ile maddi tazminat istemi yanında eski hale getirme isteminde bulunduğu ve eski hale getirme istemine ilişkin dava değerini belirtmediği gibi bu istem yönünden başvurma harcının da yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının eski hale getirme istemi yönünden dava değeri açıklattırılmadan ve bu istem yönünde ilgili harçlar da tamamlattırılmadan yargılamaya devam olunarak karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (1 ve 2) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının ve davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı ile davalı ... AŞ'den peşin alınan harcların istek halinde geri verilmesine 07/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
kaynak:(www.corpus.com.tr)
KARARI YAZDIR