Alacaklı tarafından 28.4.2014 tarihli takip talebi ile borçlular S... ... A.Ş. ve İ... ... Ltd. Şti. hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, bu kez alacaklının icra müdürlüğüne yaptığı 30.4.2014 tarihli başvuru ile 3. kişi A.. Ç..'ye ödeme emri tebliğ edilmesini istediği, icra müdürlüğünce adı geçene örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak, takibin iptali ile haline münasip olduğunu ileri sürdüğü evi üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 167/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 58. maddesi uyarınca; ilamsız icra takibi, alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. İcra müdürü, takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı Kanunun 61. maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. Buna göre, takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir. Bir diğer ifade ile icra müdürlüğünce bir kişiye ödeme emri gönderilebilmesi için hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir takibin bulunması zorunludur. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.
Bu kurallar ışığında özetlemek gerekir ise, bir takipte borçlunun değiştirilmesi veya yeni borçlu eklenmesi istisnai haller dışında mümkün değildir. Alacaklı böyle bir şey yapmak istiyorsa yeni bir takip talebi düzenleyerek harcını yatırmak suretiyle yeni bir takip yapmalıdır. Daha sonra koşullarının bulunması halinde bu yeni takibin önceki takiple birleştirilmesi mümkündür.
Somut olayda şikayetçi takip talebinde borçlu gösterilmediğinden ve takip talebinde borçlu olarak gösterilen şirketler ile de aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmadığından, şikayetçinin sonradan takibe dahil edilmesi mümkün değildir.
O halde mahkemece şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR