Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/07/2017 tarih ve 2015/426 E. - 2017/260 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 16/05/2018 tarih ve 2017/1217 E. - 2018/541 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, davacıya ait bilgisayar yazılımının, davalı tarafından izinsiz olarak farklı işletmelerin bilgisayarlarına kurulduğu iddiasıyla FSEK'nın 68 inci maddesine dayalı telif tazminatı ile yine FSEK'nın 70/1-2-3 inci maddelerine dayalı manevi ve maddi tazminat istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine dair hüküm davacı vekilince istinaf edilmekle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi tarafından tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kısmen kabulüne, FSEK'nın 68 inci maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'nin 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5.000.00 TL manevi tazminatın 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, işbu karar davalı yanca temyiz edilmiştir.
HMK'nın 6763 sayılı Kanunun 42 inci maddesi ile değişik 362/1-a maddesi hükmüne göre, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Bu miktar, HMK'nın Ek 1 inci maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm tarihi itibari ile 47.530.- TL'dir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda belirtilen meblağın anılan madde hükmü kapsamında temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı tarafın kesin olan karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik temyiz isteminin reddine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR