ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Arabuluculuk Başvuru Tarihinde Henüz Mevcut Olmayan Bir Toplu İş Sözleşmesinin Uygulanmasının Talep Edilmesi Fiilen Mümkün Değildir

26 Nisan 2023, 07:27 - 202

Arabuluculuk Başvuru Tarihinde Henüz Mevcut Olmayan Bir Toplu İş Sözleşmesinin Uygulanmasının Talep Edilmesi Fiilen Mümkün Değildir


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
2022/16315
2023/2855
2023-02-22





Özet:

Toplu ... sözleşmesinin 08.09.2021 tarihinde imzalanması karşısında, arabuluculuk başvuru tarihinde henüz mevcut olmayan bir toplu iş sözleşmesinin uygulanmasının talep edilmesi fiilen mümkün değildir. Kaldı ki dava dilekçesinde de bu toplu iş sözleşmesinin ücret ve ikramiyeye ilişkin düzenlemelerinden yararlandırılmaya yönelik bir talep bulunmamaktadır. Bu hâlde Bölge Adliye Mahkemesinin, davacının anılan toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. 

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA 

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ikramiye ve ilave tediye ücreti fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, taraflar arasında davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir bir ... sözleşmesi bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin ücretine kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde artış yapılması hâlinde bu artışın toplu ... sözleşmesinde yer alan %4 oranında zamdan mahsup edilmesi gerektiğini, faiz türü ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, ayrıca faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. 

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, davacının ücretinin eksik ödendiği; dava konusu fark ücret ve fark ilave tediye alacakları yönünden bilirkişi raporunda ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası ile Sağlık Bakanlığının üyesi bulunduğu ... Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) arasında imzalanan 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin "Ücret Zammı" başlıklı 33 üncü maddesindeki ücrete ilişkin hükümleri uygulanarak 2021 yılı ücreti ve buna göre alacakları belirlenmiş ise de arabuluculuk son tutanak tarihi ve davacının bu yönde bir talebi olmaması nazara alındığında bahsi geçen toplu ... sözleşmesinin henüz imzalanmamış olmakla uygulanamayacağı, fark ücret ve fark ilave tediye alacakları yönünden 01.01.2021 tarihi ve sonrası için ücret farkı hesaplanırken davacının geçiş sırasında imzalanan ... ... sözleşmesinin 7 nci maddesine göre sadece asgari ücretin belirlenen oran fazlası ücretin dikkate alınması ve bu şekilde uygulama yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının ücretinin 01.01.2021 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan kısmının sadece ... ... sözleşmesinde belirlenen oranın uygulanarak belirlenmesi ve devamında 2021 yılı ücreti yönünden henüz imzalanmamış olan ve bu nedenle uygulanmayan toplu ... sözleşmesi sebebiyle davalı tarafça ödenen miktarlar dikkate alınmaksızın yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerekirken 2021 yılına ilişkin tüm hesaplamaların dışlanarak karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz türü hususundadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 nci ve 32 nci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu ve 53 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun hükümleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 – 31.12.2022 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesi arabuluculuk tarihi itibarıyla henüz imzalanmamış olduğundan 2021 yılı yönünden yeniden hesaplama yapılarak hüküm kurulmuştur. Toplu ... sözleşmesinin 08.09.2021 tarihinde imzalanması karşısında, arabuluculuk başvuru tarihinde henüz mevcut olmayan bir toplu ... sözleşmesinin uygulanmasının talep edilmesi fiilen mümkün değildir. Kaldı ki dava dilekçesinde de bu toplu ... sözleşmesinin ücret ve ikramiyeye ilişkin düzenlemelerinden yararlandırılmaya yönelik bir talep bulunmamaktadır. Bu hâlde Bölge Adliye Mahkemesinin, davacının anılan toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden fark ücret alacağı hesaplanırken 08.09.2021 imza tarihli toplu ... sözleşmesi hükümleri uygulanmaksızın, ... ... sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası dikkate alınarak ücretin tespiti ile uygulanmamasına karar verilen toplu ... sözleşmesinden kaynaklı olup davalı tarafça yapılan ödemeler dikkate alınmadan davacıya ödenen tutarların mahsubu ile hüküm kurulması gerekirken, uygulanmamasına karar verilen toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ödemelerin de mahsubu ile hüküm kurulması hatalı olmuştur. Nitekim ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 28.....2022 tarihli ve 2022/1664 Esas, 2022/2202 Karar sayılı ilâmında davacının 2021 yılı fark alacakları belirlenirken uygulanmamasına karar verilen toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan ödemeler dikkate alınmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen karar, Dairemizin 17.10.2022 tarihli ve 2022/12578 Esas, 2022/12517 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin temyizi üzerine onanmıştır. 

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları