Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu otobüsün yaptığı tek taraflı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralandığını, okulunda yıl kaybı yaşadığını ve işgücü kaybına uğradığını, tedavi ve yol masrafı yapmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 4.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza (sigortacı için dava) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 23.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 554.156,84 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, seyahat masrafı için 1.000,00 TL, tahsile 1 yıl devam edememekten kaynaklı zarar olan 8.481,81 TL, maluliyet zararı olarak 525.077,37 TL olmak üzere toplam 534.559,18 TL'nin, davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; 19.627,66 TL tedavi giderinin, dahili davalı ... yönünden dava ve davalılar K. Turizm Ltd. Şti. ile ... yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar .... Turizm Ltd. Şti. ve ...'dan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ...Sigorta A.Ş. vekili ve dahili davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 6111 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesinde yapılan değişiklik gereği tedavi giderleri bakımından yasal hasım haline gelen ...'nın, bu giderlerden sorumlu tutulmasında ve trafik sigortacısı olan diğer davalının sorumlu olmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; aşağıdaki bentte belirtilen yön dışında, ...'nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin uzman bilirkişi tarafından dosya kapsamına uygun biçimde hesap edilmiş ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına; manevi tazminatın takdirinde TBK'nun 56. (BK'nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile dahili davalı ... Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazada yaralanan davacının tedavisi için yapılan masrafların da tahsilini istemiş; mahkeme tarafından, 11.05.2015 tarihli doktor bilirkişi ek raporu benimsenerek belirlenen tedavi giderlerinin dahili davalı ... ile diğer bir kısım davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda; davacı tarafça belgesi sunulan tüm tedavi giderleri hesaba dahil edilmek suretiyle 19.627,66 TL tedavi gideri hesaplandığı görülmektedir. Ne var ki, esas alınan raporda, davanın açıldığı 09.06.2009 tarihinden sonra yapılan yaklaşık 6.300,00 TL'lik belgeli tedavi gideri de bulunmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde; tedavinin hala sürdüğünü belirttikten sonra, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla halihazırda o güne kadar yapılmış olan ameliyat, ilaç vs. tedavi giderlerinin tahsilini talep ettiklerini açıkça belirtmiştir. Her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre görüleceği ilkesi ile davacı tarafın açık talep ve kabulü gözetildiğinde, davanın açıldığı tarihten sonra yapılan tedavi giderlerinin dahil edilmesiyle hesap yapılması doğru değildir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacının tedavisi için dava tarihinden sonra yapılan tedavi giderlerinin eldeki davanın konusu olmadığı ve eldeki davada hüküm altına alınamayacağı, anılan giderlerin ancak açılacak ayrı bir davanın konusu olabileceği de gözetilmek suretiyle; dava tarihinden sonra yapılan tedavi giderlerine ilişkin kısım yönünden davanın ayrılması ile görülüp sonuçlandırılması; davanın açıldığı 09.06.2009 tarihine kadar yapılmış olan belgeli tedavi giderlerinin saptanması ve bu giderlerden 6111 sayılı Kanun gereği ...'nın sorumlu olduğu miktarların hesaplanması için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Diğer davalı şirkete ait olup dava konusu kazayı yapan araç için, davalı .... tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği dosya kapsamı ile sabittir. Davalı sigortacının sorumluluğu, ZMSS poliçesi kapsamında, ölüm ve sakatlanma halinde kişi başına teminat limiti olan 100.000,00 TL ile sınırlıdır. Bu durumda mahkemece, hüküm altına alınan maddi tazminat yönünden, davalı sigortacının sorumluluğunun poliçe teminat limiti olan 100.000,00 TL ile sınırlı olduğunun hükümde açıkça belirtilmesi gerekirken, davalı sigortacının tazminatın tamamından diğer davalılarla birlikte müteselsil sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan; maddi tazminat talebinden sorumluluğuna karar verilen davalı ...'nın, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı sıfatıyla, meydana gelen zararı poliçe limiti dahilinde gidermekle yükümlü olduğu, yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olduğu, zarar miktarının limiti geçmesi halinde sigortacı aleyhine hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil, sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumlu olduğu gözetilerek, poliçedeki limiti oranında yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin tamamından diğer davalılarla birlikte müteselsil sorumluluğuna karar verilmesi de hatalıdır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile dahili davalı ... Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, dahili davalı ... Başkanlığı vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... (Güven) Sigorta A.Ş. ile dahili davalı ... Başkanlığı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ....'ye geri verilmesine 15/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.