Özet:
Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen karara karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı, ilçe tüketici hakem heyetinin, malın ayıplı olması nedeniyle ücretsiz onarılmasına yönelik kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 19.03.2021 tarihli yazısında; mahkemece yenileme tensip zaptı ve duruşma günü davacıya tebliğ edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın HMK m.363/1 hükmü gereği kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, tüketici hakem heyeti kararının iptaline istemine ilişkindir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesinde tüketici mahkemelerinde görülecek davalar, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) Altıncı Kısım hükümlerine göre yürütüleceği öngörülmüştür. HMK'nın Altıncı Kısmında basit yargılama usulü düzenlenmiştir. Kanunun 320. maddesinin 4. fıkrasına göre basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır. Davanın takip edilmediğinden bahsedilebilmesi için; tarafların usulüne uygun olarak davet edilmiş olmalarına rağmen duruşmaya gelmemeleri ya da takip etmeyeceklerini bildirmeleri gerekir (HMK m. 150/1). Duruşmaya taraflardan biri gelir, diğeri gelmezse; gelen tarafın talebi üzerine yargılamaya diğer tarafın yokluğunda devam edilir (HMK m. 150/2).
Somut olayda, dosya ilk kez 20/06/2019 tarihli celsede işlemden kaldırılmış, 04/07/2019 tarihinde yenilenmiştir. Mahkemece, yenilemeden sonraki 21/01/2020 tarihli duruşmaya davacının katılmaması nedeniyle HMK m. 320/4 hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; bahsedilen duruşma günü davacıya tebliğ edilmemiş, HMK m. 320/4 hükmünün uygulanma şartları oluşmamıştır.
Mahkemece, duruşma gününün davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerekirken; bu husus göz ardı edilerek duruşmaya davet edilmemiş olan davacının duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 30.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.