
Özet:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olayda; Sağlık Bakanlığı müfettişi olan sanığın, teftiş için geldiği hastanede, çalışma yeri için aralarında çıkan tartışmada, başhekim olarak görev yapan katılana karşı ''çık dışarı, defol git'' şeklinde sözler sarfetmiş ise de, "savuşmak, çekilip gitmek" anlamını taşıyan kaba ve nezaket dışı nitelikte bulunan bu sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın, hakaret eylemini kamu görevlisine karşı görevinden dolayı gerçekleştirmesi karşısında, TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık F.. T.. ile katılan D.. Ö.. vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.