Dava, davacı şirkete ait Özel M.A. Hastanesi mesul müdürünün, “v.." İsimli ilacın kullanımına başlanılmadan evvel ve toplam 13 kürlük tedavi sürecinin ilk 8 küründe, hasta S. Ö.’un veya her hangi bir yakınının; ilacın kullanım gerekliliği, olası riskleri, tedaviyi reddetme neticesindeki olası riskler, alternatif tedavi imkanları vs. hususlarında bilgilendirildiğine ve bu çerçevede hasta veya hasta yakının rızasının alındığına ilişkin her hangi bir evraka rastlanmadığı gerekçesiyle Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 48.maddesi uyarına uyarma cezası verilmesine ilişkin 03.10.2015 tarihli davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; dava konusu idari işleme esas teşkil eden Sağlık Bakanlığı Denetçisi tarafından gerçekleştirilen inceleme sonucu düzenlenen raporda, hastanın 13 kürlük tedavi sürecinin ilk 8 kürüne ilişkin bilgilendirildiğine dair herhangi bir evraka rastlanmadığı belirtilmiş ise de, hastaya uygulanan ilaç tedavisine ilişkin onam formu ve belgelerinin bulunduğu ancak bakanlık denetçisi tarafından istendiğinde, davacı tarafından sunulmadığı, bu bilgilerin sunulmamasının ayrı bir cezayı gerektirebileceği, ancak davacının onam yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğinden dolayı uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Temyize konu mahkeme kararının, dava konusu işlemi iptal eden kısmında 2577 sayılı kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından davalı idarenin bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Temyize konu mahkeme kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmı açısından ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 327. maddesinde, "(1) Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. " hükmü yer almaktadır. Davanın, davacı şirkete ait hastanede gerçekleştirilen 13 kürlük tedaviye ilişkin aydınlatılmış onama ilişkin belgelerin, Sağlık Bakanlığı Denetçisi tarafından resmi yazıyla istenmesine rağmen, dürüstlük kuralına aykırı olarak, Denetçiye eksik olarak sunulmasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu durumda, dava konusu işlemin tesis edilmesine davacı tarafça sebebiyet verildiğinden, yargılama giderlerinin tümünün davalı idare üzerinde bırakılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Antalya 1. İdare Mahkemesinin 29/06/2016 tarih ve E:2015/1473; K:2016/723 sayılı kararının esasa ilişkin kısmının ONANMASINA, yargılama giderlerine ilişkin kısmının ise BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.