Davacı vekil, davalının avukatı olduğunu, icra takiplerini ve davalarını takip ettiğini; ancak, davalı yanca haksız olarak azledildiğini, vekalet ücret alacağının tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı vekilin takip ettiği icra dosyasında zimmetine para geçirdiğini, 13.12.2002 yılında davacının ahzu kabz yetkisini kaldırdığını, İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/126 Esas 2011/305 Karar sayılı dosyasını süresinde Yargıtay'a göndermediğini, azil tarihinden önce davacının istifa ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile, İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2014/16887 Esas sayılı icra takip dosyasında davalı-tüketicinin vaki itirazının iptali ile takibin devamına asıl alacak olan 14.184,00 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet ücretlerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-Mahkemece; yapılan yargılamada davalının azlinin haklı sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı, davacının azilden önce istifa ettiğini savunmuştur. Dosya içerisinde yer alan İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/126 Esas 2011/305 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde davacının 12.03.2012 havale tarihli dilekçe ile istifa ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyleyken mahkemece, azlin mi istifanın mı önce olduğu tespit edilerek, istifanın önce gerçekleştiğinin anlaşılması halinde istifanın haklı olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.