Özet:
- Dosyanın incelenmesinden; davalı idarede dış ticaret uzman yardımcısı olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, mali ve sosyal haklarının 15.01.2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada,
- Bölge idare mahkemelerinin 2577 sayılı Yasa'nın 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan davalar hakkında verdikleri kararların temyiz edilebileceği;
- Uyuşmazlık konusunun, uzman yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının 15.01.2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi talebi üzerine tesis edilen işlem hakkında verilen karara ilişkin olduğu ve bahsolunan madde kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından; bu karar aleyhine temyiz isteminde bulunulmasına hukuken imkan bulunmamaktadır.
İstemin Özeti : Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 09.05.2018 tarihli ve E:2017/2697; K:2018/1393 sayılı kararının, davalı idare tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 13.09.2018 tarihli ve 2018/32 sayılı kararı uyarında Dairemize devredilen dosya, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca ilk inceleme ile görevli Tetkik Hâkimi Yasemin Erdoğan Atmaz'ın açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davalı "Ekonomi Bakanlığı" yerine "Ticaret Bakanlığı" hasım mevkiine alınarak, yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeden, işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, 6. fıkrasında; bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu hükme bağlanmış; "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde ise istinaf incelenmesinden geçtikten sonra temyiz incelemesine tabi tutulacak olan kararlar;
"a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları ......." şeklinde sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarede dış ticaret uzman yardımcısı olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, mali ve sosyal haklarının 15.01.2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Ankara 14. İdare Mahkemesinin 02.05.2017 tarihli ve E:2016/1943; K:2017/1404 sayılı kararına karşı davalı idare tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 09.05.2018 tarihli ve E:2017/2697; K:2018/1393 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği, söz konusu kararın davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulmasının istenilmesi üzerine dosyanın Dairemiz esas kaydına alındığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre, bölge idare mahkemelerinin 2577 sayılı Yasa'nın 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan davalar hakkında verdikleri kararların temyiz edilebileceği; uyuşmazlık konusunun, uzman yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının 15.01.2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi talebi üzerine tesis edilen işlem hakkında verilen karara ilişkin olduğu ve bahsolunan madde kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından; bu karar aleyhine temyiz isteminde bulunulmasına hukuken imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, karar düzeltme yolu kapalı olarak, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(www.corpus.com.tr)