Özet:
- Tüm dosya kapsamına göre; iletişimin dinlenmesi, izlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kapsamında ... isimli şahsın uyuşturucu madde satacağı bilgisi alınması üzerine yapılan takipte ...’ün indiği aracın park halinde olduğunun tespit edilmesi üzerine kolluk görevlilerin şahısların yanlarına yaklaştıklarında araç içerisinde sanık ... ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ...’in yakalandıkları,
- ...’in yere attığı maddenin net 0,12 gram esrar ihtiva ettiği, sanık ...’ün pantolonunun sağ cebinden ele geçirilen maddenin de net 1,6 gram esrar ihtiva ettiğinin tespit edildiği, kan ve idrar tahlililinde THC pozitif çıkan sanık ...’ün kendisinde ele geçirilen esrarı kullandığına dair savunmasının aksine, satma veya başkasına verme gibi kullanım dışında bir ticari amaç için bulundurduğuna ve ... de ele geçirilen maddenin sanık tarafından ...’e verildiğine dair ...’in sonradan döndüğü kolluktaki beyanı dışında her türlü kuşkudan uzak, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığın sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... müdafii süresinde duruşma talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki inceleme takdiren duruşmasız olarak yapılmıştır.
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, süresinden sonra olması nedeniyle, CMK'nın 299. maddesi uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
A) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanığın Ankara T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nden gönderdiği, 13.06.2019 tarihli dilekçesinde “ … 7 yıl 6 ay ceza almış bulunmaktayım. Cezamın onaylanmasını istiyorum…”, 17.06.2019 tarihli dilekçesinde “ … 7 yıl 6 ay cezanın kesinleşmesini talep ederim…”,13.04.2020 tarihli dilekçesinde “ .. cezamın onaylanmasını ve infazımın başlamasını istiyorum…”, 17.04.2010 tarihli dilekçesinde “… cezamın kesinleşmesini ve cezamı açık cezaevinde infaz etmeyi istiyorum…” şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Sanık ..., hakkında “ uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanık ... ve müdafii müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 7242 sayılı kanunla yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
06.11.2017 tarihli olayda suça konu uyuşturucu maddelerin sanık tarafından ikamet avlusunda verildiği anlaşılmakla, söz konusu yerin TCK’nın 188/4-b maddesi uyarınca “umumi veya umuma açık yer” olarak nitelendirilemeyeceğinden ve 28.11.2017 tarihli olayla ilgili olarak düzenlenen tutanak içeriğinde de olay yeri ile camii arasında mesafenin değil de, kıraathane önü ile camii arasındaki mesafe ölçüldüğü olay yeri ile camii arasındaki mesafe kesin olarak tespit edilmemiş ise de; sanığın 06.12.2017 tarihli eylemin de TCK’nın 188/4-b maddesindeki koşullar oluştuğundan ve cezanın bu nedenle artırım yapılması sebebi ile sonuca etkili olmadığından bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteminin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık ...’in tahliye talebinin reddine,
C) Sanık ... hakkında “ uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanım ... ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 7242 sayılı kanunla yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteminin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
D)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Sanık ...’in Konya M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nden gönderdiği 28.05.2019 tarihli dilekçesinde “...mahkumiyet kararının onaylanmasını istiyorum ...” şeklindeki talebinden sonra sanık müdafiinin temyiz süresi içerisinde 01.06.2019 tarihli dilekçesi ile temyiz etmesi üzerine sanık müdafiinin temyizine, sanık ... ve müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyizine hasren 5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
1) Akşehir Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde sanık ... hakkında TCK’nın 188/4-b maddesi uyarınca sanığın cezasının ½ oranında arttırılmasına karar verildiği ve kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden duruşma yapılmaksızın somut bir ölçüm bulunmadığından ilgili kanun maddesinin hükümden çıkartılmasına karar verilmiş ise de;
5271 Sayılı CMK’nın 280/1-e maddesi uyarınca tespit edilen söz konusu eksikliği duruşma açılmak suretiyle, sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği yerin Kurşunlu camiine mutad ulaşım yolları ile (yaya yürüme yada araçla tespit edilecek) mesafesinin iki yüz metreden yakın olup olmadığının gerektiğinde keşif de yapılmak suretiyle kesin olarak tespit edilerek belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2) 5271 Sayılı CMK’nın 280/1-e maddesi uyarınca duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde sanık ..., ... ve ...’in birlikte işledikleri kabul edilen 31.10.2017 tarihli eylemle ilgili olarak sanık ... hakkında TCK’nın 188/5 maddesi uyarınca artırım yapılarak ceza tayin edilmesine rağmen sanıklar ... ve ... hakkında ilk derece mahkemesince uygulanan TCK’nın 188/5 maddesinin uygulanmamasına karar verilerek hükümler arasında çelişkiye sebebiyet verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin 4. fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, bozma sebebine, tutuklama tarihine ve koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanık ... ve Ercan hakkındaki tahliye talebinin reddine,
E)Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafiinin; temyiz dileklerinde beyan ettikleri sebepler CMK 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Tüm dosya kapsamına göre; İletişimin dinlenmesi, izlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kapsamında ... isimli şahsın uyuşturucu madde satacağı bilgisi alınması üzerine yapılan takipte ...’ün indiği aracın park halinde olduğunun tespit edilmesi üzerine kolluk görevlilerin şahısların yanlarına yaklaştıklarında araç içerisinde sanık ... ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ...’in yakalandıkları, ...’in yere attığı maddenin net 0,12 gram esrar ihtiva ettiği, sanık ...’ün pantolonunun sağ cebinden ele geçirilen maddenin de net 1,6 gram esrar ihtiva ettiğinin tespit edildiği, kan ve idrar tahlililinde THC pozitif çıkan sanık ...’ün kendisinde ele geçirilen esrarı kullandığına dair savunmasının aksine, satma veya başkasına verme gibi kullanım dışında bir ticari amaç için bulundurduğuna ve ... de ele geçirilen maddenin sanık tarafından ...’e verildiğine dair ...’in sonradan döndüğü kolluktaki beyanı dışında her türlü kuşkudan uzak, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığın sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine ve tutuklu kaldığı süreye göre sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’ne kararın bir örneğinin Akşehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine, 30/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
(www.corpus.com.tr)