Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali Talebinde Süre
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
Esas No : 2020/9883
Karar No : 2020/7917
Karar Tarihi : 2020-12-17





Taraflar arasındaki tüketici hakem heyeti kararının iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı; abonesi olan davalının borcu nedeniyle elektriğinin kesildiğini, akabinde tahakkuk ettirilen faturaya kesme-bağlama ücretinin ilave edildiğini, ancak davalının bu ücretin iadesi için yaptığı başvurunun Ataşehir Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen 18/01/2018 tarihli ve 061520180000367 sayılı karar ile kabul edildiğini, işbu kararın yürürlükteki mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek; tüketici hakem heyeti kararının iptalini talep etmiştir.

Mahkemece; davaya konu hakem heyeti kararının 20/11/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ancak davanın 6502 sayılı kanunun 70 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen on beş günlük süre geçirildikten sonra 12/02/2018 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı; dava konusu hakem heyeti kararı yerine Ataşehir Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 09/11/2017 tarihli ve 061520170002318 sayılı kararı incelenerek davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, mahkemece dava konusu tüketici hakem heyeti kararı ve tebliğ belgeleri getirtilerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek; hükmü, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına temyiz etmiştir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 70 inci maddesinin üçüncü fıkrası; “Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak talep edilmesi şartıyla hâkim, tüketici hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir.” hükmünü içermektedir.

Açıklanan kanun hükmüne göre, on beş günlük sürede itiraz edilmeyen hakem heyeti kararının kesinleşeceği ve tarafları bağlayacağı açıktır.

Somut olayda ise; mahkemece, davaya konu edilen hakem heyeti kararı ile tebliğine dair belgelerin gönderilmesi Ataşehir Kaymakamlığından talep edilmiş ve gelen cevabi yazıda 18/01/2018 tarihli ve 061520180000367 sayılı kararın davacıya 20/11/2017 tarihinde, davalıya 18/11/2017 tarihinde tebliğ edildiğinin bildirilmesi üzerine davanın reddine karar verilmiş ise de, yazı ekinde gönderilen belgelerden; davaya konu hakem heyeti kararı yerine, ... tarafından E. A.Ş. aleyhine ayıp oranında bedel indirimi istemiyle yapılan başvuru hakkında Ataşehir Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından verilen 09/11/2017 tarihli ve 06150170002318 sayılı karar ile (cevabi yazıda bildirilen) tebliğ belgelerinin gönderilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Buna göre, mahkemece; davaya konu edilen tüketici hakem heyeti kararı ile tebliğ belgeleri getirtilerek, davanın kanunda öngörülen süre içinde açılıp açılmadığının tesbiti ile varılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, dava ile ilgili olmayan tüketici hakem heyeti kararının incelenmesi suretiyle davanın reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HMK'nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 17/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.