Trafik Kazasından Kaynaklanan Ölüm Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı İsteminde Sorumluluk
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/11188
Karar No : 2019/4531
Karar Tarihi : 2019-04-10





Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ve desteği olan oğulları....’e davalı ... şirketine sigortalı aracın kendisine çarpması sonucu 21/06/2014 günü ağır yaralandığını ve 16/08/2014 tarihinde vefat ettiğini, davalı ... şirketinin maddi zarardan poliçede belirtilen teminat miktarı dahilinde sorumlu olduğunu, davacı tarafın cenaze giderlerini de üstlendiğini, adli yardım talepli olarak açmış oldukları davalarının kabulünü, davalı tarafa müracaat ettikleri günden bugüne geçen zaman içinde işleyecek olan yasal faiz ile birlikte 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili; kazaya karışan aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ölüm halinde maddi tazminat talepleri için ölen şahıs başına azami poliçe teminatı limitinin 268.000,00 TL olduğunu, davacının davadan önce müvekkil şirkete başvurmuş olmasına rağmen tazminat hesabı yapmaya yaracak belgeleri müvekkil tarafa göndermediğini, evraklar için davacı taraftan talepte bulunulduğunu ancak davacı tarafın cevap vermediğini, destekten yoksun kalıp kalmadığı bile belgelenemeyen davacı yanın talebinin karşılanmasının da mümkün olmadığını; bu nedenle müvekkil şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, aleyhe hüküm kurulması halinde poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; davacılardan ... için 16.528,65 TL; davacılardan ... için 14,788,62 TL tazminatın 13/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi(destekten yoksun kalma) tazminat istemine ilişkindir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.

Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden,zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı ... kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.

Somut olayda mahkemece, dosya kapsamında bulunan kusur raporu doğrultusunda, müteveffa ...’in %80, sigortalı araç sürücüsünün ise %20 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş olmakla, davalı ... zarardan sigortalı araç sürücüsü sigortalısının kusuru oranında sorumlu olup, davalı ... şirketinin hesaplanan tazminatın tamamından sorumlu tutulması yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.