Davacı vekili; 10/07/2012 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarptığını ve davacının bu kazada ağır şekilde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere işgücü ve efor kaybı çerçevesinde şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın -davalı ... şirketi sadece maddi tazminat ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere- temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. Vekili; davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Adli Tıp Kurumu'ndan kusur raporu alınması ve zarar hesabı için dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilmesi gerektiğini ve davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının iddia edilen kalıcı ve estetik sakatlığının Adli Tıp Kurumu vasıtası ile tespiti gerektiğini ve davalının kazadaki kusurunun yine bilirkişi marifeti ile tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı P. Kontrol Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının sürekli sakatlık ve maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi gerektiğini, davacı yayanın kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğinden lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan E. Sigorta A.Ş. vekili; dava konusu kazaya karışan aracın davalı şirkete Kasko Sigorta poliçesi ile sigortası bulunduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi teminat limiti üzerinde kalan meblağdan İMM poliçesinde belirtilen teminat miktarı ile sınırlı sorumlu olabileceğini ve davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın tutarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 2.881,72 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile P. Kontrol Yapı San. Tic. Ltd. Şti.'nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde özellikle uzman bilirkişi raporunda belirtilen maluliyet durumunun ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak 6098 sayılı TBK 56. maddesindeki (BK md.47) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının yaşı ve yaralanma şekli dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.