Davacı vekili, 17.11.2014 tarihinde, davalıların işleten ve sürücüsü oldukları araçla müvekkiline ait aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, davalı sürücü Ahmet'in %100 oranında kusurlu ve aracının pert olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 38.000,00 TL araç bedeli, 3.780,00 TL araç kiralama bedeli ve kaza nedeniyle yaralandığını belirterek, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili ayrı ayrı verdiği cevap dilekçeleri ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 24.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminata yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacı ...'ın sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu araçta meydana gelen hasar sebebi ile maddi tazminat ve cismani zarar sebebi ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
2-Davacı vekili, aracın kazası sebebi ile müvekkilinin araç kiralamak zorunda kaldığını açıklayıp araç mahrumiyeti bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece aracın pert-total olduğu gerekçesi ile bu talebin reddedilmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; dava konusu aracın tamirinin ekonomik olmadığı, pert total haliyle değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece, yeni bir araç alıncaya kadar geçecek makul sürenin tespiti ile araç mahrumiyet zararına hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Somut olayda, genel adli muayene raporuna göre, frontal bölgede 2X1 cm.lik ekimoz, sağ yan ağrısı ve bel ağrısı belirtilmek suretiyle davacıya, 3 (üç) günlük iş göremezlik raporu verildiği anlaşılmaktadır.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için olayın oluş şekli, kusur oranları ve yaralanmanın niteliğine göre hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı ...'ın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.229,44 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.