Trafik Kazası Sebebiyle Tazminat İsteminde Motor Silindir Hacminin Tespit Edilmesi Trafik Sigortası Yapılması Zorunlu Araçlardan Olup Olmadığı Noktasında Önem Taşımaktadır
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/10988
Karar No : 2019/4811
Karar Tarihi : 2019-04-16





Davacılar vekili başvuru dilekçesinde, 20.09.2013 tarihinde davacıların murisi A.B. idaresindeki tescilsiz motosiklet ile tek taraflı trafik kazası geçirerek vefat ettiğini, murisin eşi ve çocukları olan davacıların murisin vefatı ile desteğinden yoksun kaldığını beyanla davacılar için 41.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan 12.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, kazaya karışan motosikletin trafik sigortası yaptırma zorunluluğu bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini ve alacaklı borçlu sıfatı birleştiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; S.B. için 86.983,56 TL, ... için 7.386,56 TL, ... için 4.397,88 TL, ... için 4.397,88 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.08.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ...'ndan tahsiline karar verilmiş; davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itirazı üzerine, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; Sigorta Tahkim Komisyonunu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12.maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi,

1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu sebeple davacı ..., davacı ..., davacı ... yönünden verilen karar miktar itibariyle kesin niteliktedir. Bu nedenle, ilgili davacılar yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davacı ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Davacı vekili başvuru dilekçesinde, davacı ...'un desteği olan eşinin idaresindeki motosikletin kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı ...'na husumet yöneltmiş, davalı ... vekili ise, davacı yakınının idaresindeki motosikletin motor silindir hacmine göre trafik sigortası yaptırması zorunlu olan araçlardan olup olmadığının araştırılması suretiyle sorumluluklarının tespiti gerektiğini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem heyeti tarafından, murisin idaresindeki motosikletin yapılan internet araştırmasında K. marka motosikletlerin tanıtım sayfasında motosikletlerin tamamının silindir hacmi 50 cc'den fazla olması gerekçe gösterilerek davalı ...'nın zarardan sorumluluğuna karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez.

...'na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14/2-b maddesinde "Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar" düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, ... Yönetmeliği'nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle ...'na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.

Davalı ...'na aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, davacı yakınının idaresindeki motorsikletin, trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir. Zira, ZMSS Genel Şartları'nın A.6-ı maddesi gereğince "Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar" teminat dışı hallerden olup, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesinde motorsiklet ve motorlu bisikletin tanımı yapılmıştır. Anılan düzenlemeler gereği, davacı yakınının idaresindeki motorsikletin, KTK'nın 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motorsiklet olup olmadığının saptanması, kanun kapsamında motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı ...'nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetilip sonuca ulaşılması gerekmektedir.

Bu durumda itiraz hakem heyeti tarafından; trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı ...'nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunu ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle; araçla ilgili tespitlerin yer alabileceği soruşturma dosyasının getirtilip incelenmesi, davacı desteğinin idaresindeki tescilsiz motosiklete ilişkin faturanın sunulması için davacı tarafa uygun bir süre verilip belgenin temin edilmesi; bahsi geçen motosikletin davacı elinde bulunması halinde, araç üzerinde uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp araç motor silindir hacminin belirlenmesi; davacı desteğinin idaresindeki motosikletin kanun kapsamında motorlu araç olmadığının tespiti halinde ise, davalı ...'nın zarardan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek itiraz hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kesinlik nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.