Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat İsteminde Hükmün İçeriği
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/9726
Karar No : 2019/3978
Karar Tarihi : 2019-04-02





Davacı vekili, davalı ...'ın müvekkilinin aracına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını ve aracının da hasar gördüğünü, hasar bedeline ilişkin Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde tespit yaptırıldığını belirterek, 5.800,00 TL araç hasar bedeli, 1.000,00 TL iş göremezlik bedeli, 660,85 TL tespit dosyası yargılama giderleri ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, iş göremezliğe ilişkin talebini ıslahla 2.447,70 TL'ye arttırmıştır.

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece 2.247,70 TL iş göremezlik bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5.800,00 TL araç hasarı ile 1.000,00 TL manevi tazminatın davalılar .... Genel Müdürlüğü ve ....'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı .... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesinde öngörülen temyiz kanun yolu parasal sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 2.190,00 TL'ye çıkarılmıştır. Mahkemenin hükmü anılan tarihten sonra incelenmekle davalı ... ve davalı .... Genel Müdürlüğü vekillerinin 1.000,00 TL manevi tazminat miktarının kesin olması nedeniyle bu yöndeki temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ....Genel Müdürlüğü vekili ile davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3-Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacı vekili dava dilekçesinde araç hasarı olarak 5.800,00 TL'nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece araç hasar bedelinin davalılar ..... Genel Müdürlüğü'nden tahsiline karar verilmiş olup, davalı ... hakkında olumlu ve olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir.

4-1086 Sayılı HUMK'nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK'nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Somut olayda, hükmün 6.bendinde vekalet harcı, posta-davetiye gideri, bilirkişi gideri adı altında belirtilen yargılama giderlerinin bir kısmının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bir kısmının ise davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olmasına rağmen, bu giderlerin ne kadar olduğu, hangi kısmından davalının sorumlu olduğu belirtilmemiştir. Hükmün taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddüt gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir nitelikte olması gerekirken, yargılama giderleri yönünden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir.

Kabule göre de; yargılamadan önce başvurulan delil tespitinde sarfedilen yargılama giderleri hakkında yargılama sonucunda karar verilmesi gerekmektedir. Davacı vekili .... Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/81 Değişik İş numaralı dosyasında yapmış olduğu 660,85 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmesine rağmen bu talep hakkında da olumlu ve olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.

5-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.

Yukarıda belirtilen hususlar ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminat miktarlarının bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı .... Genel Müdürlüğü vekillerinin manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçelerinin kesinlik nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı.... Genel Müdürlüğü vekilleri ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(4) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekili ile davalılar ... ve .... Genel Müdürlüğü vekillerinin, (3) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve .... Genel Müdürlüğü ile davacıya geri verilmesine 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.