Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin Hızni Demir'in aracında yolcu olduğu esnasında meydana gelen kazada yaralandığını belirterek, davalılardan ayrı ayrı 1.000,00'er TL'nin tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
.... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Başkanlığı tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne düzenlenen 20.05.2015 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının maluliyetinin %100 olduğu belirlenmiştir. Adli Tıp 3. İhtisas Kurumu tarafından hazırlanan 20.11.2015 tarihli raporda davacının maluliyetinin bulunmadığı, davacı tarafından sunulan 27.09.2013 tarihli Atatürk Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda ise davacının maluliyeti %25 olarak belirtilmiştir.
Yukarıda anılan raporlar arasında açıkça bir çelişki bulunmaktadır. Yapılacak iş, Adli Tıp Genel Kurulundan kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne uygun, tarafların itirazlarını karşılar nitelikte ve çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak usuli kazanılmış haklara da dikkat edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.