Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının, davalıların murisi ... maliki olduğu aracın zorunlu sigortacısı iken dava dışı sürücünün alkollü olarak araç kullanması sonucu trafik kazası oluştuğunu, bu kazada yolcu olarak bulunan dava dışı ... ile davacıların murisi ... vefat ettiğini, ... mirasçılarının açtıkları tazminat davası sonucu davacı şirketin toplamda 40.139,09 TL tazminat ödediğini ileri sürerek sigorta genel şartları kapsamında sigortalının mirasçıları olan davalılardan bu ödenen tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, ... ölümüyle birlikte geride müvekkillerime borç dışında bir şey bırakmadığını İstenen tutarı müvekkillerim ödeyecek konumda olmadığını, TMK 605/2 maddesi ile "Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli ve ya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır" denildiğini mirasın hükmen reddine karar verilmesi halinde, davalılar aleyhine icra takibi yapılması ve yine miras bırakanın borçlarından dolayı dava açılmışsa aleyhlerine karar verilmesi mümkün olmadığını, murisin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, murisin malvarlığı araştırılması halinde bu durumun ortaya çıkacağını bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller sonucunda davanın kısmen kabulüne, 40.139,09 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine Faiz yönünden fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklı rücuen tazminat alacağınının tahsili istemine ilişkindir.
Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesinde "gerçek ret", 605/2. maddesinde ise "hükmen ret" düzenlenmiştir. TMK'nın 605/1. maddesi uyarınca miras ancak üç ay içinde reddolunabilir. (TMK m. 606) “Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir.
Davalılar vekili savunmalarında murisin pasifinin aktifinden fazla olduğunu ve borca batık olduğunu, bu nedenle mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunmuş, mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde ise mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir.
Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında; mirasçıların terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir.
Bu kapsamda Mahkemece davalıların mirası hükmen reddi şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda terekenin aktif ve pasifi ile mirascıların terekeyi sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunup bulunmadıklarının araştırılarak hasıl olacak sonuca göre, karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 20.10.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.