Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalının kendisine yönelik hakaret eylemi nedeniyle mahkum olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ceza dosyası içeriğine göre bir miktar manevi tazminata karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; davalının davacıya “ahlaksız kadın, terbiyesiz kadın” şeklinde sözler söylediği kabul edilerek davalının hakaret suçundan mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hükmün açıklanmasının ertelenmesi yönündeki ceza mahkemesi kararları bağlayıcı nitelikte değildir. Ceza yargılaması sırasında, davalı, davacıya yönelik sadece “terbiyesiz” kelimesini kullandığını kabul etmiştir. Davalının bu sözünün niteliği ve sözün söylendiği ortam dikkate alındığında, davacının sıranın önüne geçmek istemesi nedeniyle söylenmiş kişisel değer yargısı mahiyetinde bir söz olup, kişilik haklarına saldırı söz konusu değildir. “Ahlaksız kadın” sözünün söylendiği yönünde tek tanık davacının eltisidir. Diğer tanık ise olay anında olay yeri olan oy kullanma odasındaki görevlidir. Tarafsız tanık olan görevlinin beyanından, davalının hakaret içerir beyanının olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile, davacının yakını olan tek tanığın beyanına itibar edilerek davaya konu sözlerin söylendiğinin kabulü ile bir miktar manevi tazminata karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.