Tefecilik Suçuna Konu Senedi Ciro İle Devralmak
Yargıtay 5. Ceza Dairesi
Esas No : 2017/1225
Karar No : 2018/8280
Karar Tarihi : 2018-10-30





Özet:

  • Hakkındaki mahkumiyet hükmü onanan diğer sanıktan birden fazla kez kazanç karşılığı ödünç para alan mağdurların karşılığında bono veya çek verdikleri, dayısına ait işyerinde çalışan sanığın ise ciro yoluyla devraldığı senetleri icraya koyduğu şeklinde sübut bulan somut olayda;
  • Kazanç karşılığı ödünç para verilmesiyle tamamlanan tefecilik suçunda, suçun kanunî tanımında yer alan fiili gerçekleştirmeyen, ancak suç işlemeye teşvik eden veya suç işleme kararını kuvvetlendiren veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat eden, suçun nasıl işleneceği hususunda yol gösteren veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlayan, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştıran kimselerin "suça yardım eden" olarak sorumlu tutulabilecekleri ve bu itibarla suçun tamamlanmasından sonra yukarıda anlatılan fiili gerçekleştirdiği kabul edilen sanığın eyleminin suça iştirak niteliğinde olmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hakkında mahkumiyet hükmü kurulması doğru değildir.

Hakkındaki mahkumiyet hükmü onanan diğer sanık ...'ten birden fazla kez kazanç karşılığı ödünç para alan mağdurların karşılığında bono veya çek verdikleri, dayısına ait işyerinde çalışan sanık ...'un ise ciro yoluyla devraldığı senetleri icraya koyduğu şeklinde sübut bulan somut olayda; kazanç karşılığı ödünç para verilmesiyle tamamlanan tefecilik suçunda TCK'nın 39. maddesindeki açık düzenleme uyarınca suçun kanunî tanımında yer alan fiili gerçekleştirmeyen, ancak suç işlemeye teşvik eden veya suç işleme kararını kuvvetlendiren veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat eden, suçun nasıl işleneceği hususunda yol gösteren veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlayan, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştıran kimselerin "suça yardım eden" olarak sorumlu tutulabilecekleri ve bu itibarla suçun tamamlanmasından sonra yukarıda anlatılan fiili gerçekleştirdiği kabul edilen sanığın eyleminin suça iştirak niteliğinde olmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,

Kabule göre de;

5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluğuna hükmolunamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasına karşın, bu hususun TCK'nın 53. maddesi uygulanırken nazara alınmaması,

Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.