Taşıma Hizmet Bedelinin Ödenmesi İstemi
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No : 2015/14303
Karar No : 2016/5001
Karar Tarihi : 2016-05-04





 

Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/12/2014 tarih ve 2013/216-2014/386 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalıya verilen taşıma hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, tüm dosya kapsamı nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 3.762.64 TL üzerinden devamına, takip tarihi olan 11/06/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un (madde 2'ye göre) değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasına, takip miktarı üzerinden şartları oluşan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2 - Dava, taşıma bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dışı ... 'ne ait düzenlenen faturaların davacı yan tarafından dava dışı ... 'ne teslim edilmiş olduğu ve bu faturaların da davalı cari hesabına kaydedildiği belirtilmiş, buna göre bir hesaplama yapılmıştır. Ancak, dava dışı ...'nin davalı üniversiteden ayrı bir tüzel kişiliği bulunmakta olup, davacı ancak davalıya verdiği hizmet nedeniyle alacak iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı cari hesabına borç olarak kaydedilen faturalar ve davalı tarafça yapılan ödemeler incelenerek ve karşılaştırılarak, gerektiği takdirde hizmetin verilip verilmediği üzerinde durularak bir değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir akrar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.