Olayda, davacı tarafından, arazilerini kendisinin koruyacağından bahisle kendisinden koruma ücreti, alınmaması ve arazilerinin koruma kapsam, dışına çıkartılması talebinde bulunduğu, ancak koruma tedbirini ne şekilde aldığın, veya alacağın, somut olarak onaya koyamadığı, başvuru üzerine yerinde yapılan tespit sonucu düzenlenen ve davacının da imzasının bulunduğu 29.02.2016 tarihli tutanakta da, davacının arazileri ile ilgili olarak herhangi bir koruma tedbiri almadığının belirlendiği görülmektedir.
Bu durumda; 4081 sayılı Kanun kapsamında bulunan tarımsal işletmelerin, Kanun'da belirtilen koruma himayesinden çıkartılması için, kendi koruma tedbirlerini almaları gerekmekte olup, davacının ise koruma tedbirini ne şekilde sağladığını somut olarak ortaya koyamaması ve herhangi bir koruma tedbiri almadığının tutanakla tespit edilmesi karşısında, davacının, arazilerinin 4081 sayılı Kanun uyarınca koruma kapsamı dışına çıkartılması talepli başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Konya 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 27/03/2017 gün ve E:2016/502, K:2017/664 sayılı kararın kaldırılmasına, davanın reddine, mahkeme aşamasında davacı taralından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 100,40 TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 990,00 TL vekalet ücreti ile istinaf başvurusu aşamasında davalı idarece yapılan ve yine aşağıda dökümü gösterilen 145,50 TL posta ücretinden oluşan yargılama giderinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine, tarafların yatırdığı posta ücreti avanslarının artan kısmının ilgisine göre taraflara Mahkemesince iadesine, 2577 sayılı Kanunun 6545 sayılı Kanunla değişik 45. maddesinin 6. fıkrası gereğince kesin olarak, 23/11/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.