Özet:
- Bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadın tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de; toplanan delillerden kadına yüklenen hakaret vakıasının, tarafların biraraya gelerek karşılıklı olarak önceki olayları affetmeleri nedeniyle affedilen en azından hoşgörü ile karşılanan bu vakıanın af kapsamında kaldığı, bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, kadının boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığından davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu bulunması nedeniyle davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davacı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesi “Tarafların bir ay içerisinde 5-6 defa cinsel ilişkiye girdiklerinin anlaşılması nedeniyle kadının erkeğe yüklenen tüm kusurları affettiği, bu nedenle erkeğe kusur yüklenemeyeceği; kadının erkeğe internet yoluyla gönderdiği mesajlar nedeniyle hakaretinin sabit olduğu ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının tamamen kusurlu olduğu” gerekçesiyle davasının reddine, davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadın tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de; toplanan delillerden kadına yüklenen hakaret vakıasının, tarafların biraraya gelerek karşılıklı olarak önceki olayları affetmeleri nedeniyle affedilen en azından hoşgörü ile karşılanan bu vakıanın af kapsamında kaldığı, bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, kadının boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığından davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.03.2020
kaynak: (www.corpus.com.tr)