Özet:
Davacı dava dilekçesinde özetle; 2013 yılında Çin uyruklu anneden evlilik dışı doğan müşterek çocuk A. A. K.'ün davalı annesi tarafından Çin'e ziyaret amaçlı götürüldüğünü, dört yıldır Türkiye’ye dönmediklerini, 01/02/2017 tarihinde davalının Türkiye’ye gelerek Çin Noterliği tarafından onaylı resmi belgeyle çocuğun kendisine verildiğini, ona bakacak durumda olmadığını ifade ettiğini belirterek, evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligat yapılamamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın evlilik dışı doğan çocuğun velayetine ilişkin olduğu, davacının 03/10/2017 tarihli oturuma katılmadığı, davanın HMK 150/1 maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, davacının davasını 09/11/2017 havale tarihli dilekçesiyle yenilediği, yenileme tensip zaptı ve duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen ikinci kez davasını takip etmediğinden, davanın HMK 320/4 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davalı tarafa tebligat çıkarılmadığını, duruşmaya davet edilerek taraf teşkili sağlanmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir.
Velayetin kaldırılması, ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda “çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiştir (m. 382/2-b-13). Velayete ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316/l-ç).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun basit yargılama usulünde dilekçelerin verilmesini düzenleyen 317.maddesine göre; davanın açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur.
Basit yargılama usulünde ön inceleme ve tahkikat aşamasını düzenleyen HMK'nun 320. maddesinde;
"(1) Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.
(2) Daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. (1)
(3) Mahkeme, tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin yapılmasını yukarıdaki fıkrada belirtilen duruşma hariç, iki duruşmada tamamlar. Duruşmalar arasındaki süre bir aydan daha uzun olamaz. İşin niteliği gereği bilirkişi incelemesinin uzaması, istinabe yoluyla tahkikat işlemlerinin yürütülmesi gibi zorunlu hâllerde, hâkim gerekçesini belirterek bir aydan sonrası için de duruşma günü belirleyebilir ve ikiden fazla duruşma yapabilir.
(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır."
Düzenlemesi bulunmaktadır.
Velayet davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alındığında basit yargılama usulünde duruşma yapılmaksızın da karar vermeye imkan tanıyan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320/1. maddesinin uygulama olanağı yoktur. Basit yargılamada dosya üzerinden hüküm verilemeyen durumlarda, öncelikle dava dilekçesi davalıya tebliğ edilerek, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanarak ön inceleme duruşması için taraflar duruşmaya davet edilir, ön inceleme ve tahkikat aşamaları kanuna uygun tamamlanarak karar verilir. Nitekim Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 200.maddesinde de öncelikle dava dilekçesinin tebliğ edileceği, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından sonra ön incelemenin duruşmalı yapılıp yapılmayacağına karar verileceği belirtilmiştir.
Mahkemece öncelikle dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin gerçekleşmesinden sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gereklidir. Nitekim taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınmalıdır.
Somut olaya gelince; dava dilekçesinin davalıya gösterilen adreste tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle dava dilekçesinin davalıya usulü ne uygun şekilde tebliği sağlanarak, dilekçelerin verilmesi aşamasının tamamlanması ve bundan sonra ön inceleme ve tahkikat duruşmasının taraflara tebliği ile sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan duruşma günü belirlenerek, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Anılan bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek ve özellikle Ankara 8.Aile Mahkemesinin 2018/1110 esas sayılı dosyasında da taraflar arasında görülen velayetin değiştirilmesi konulu bir dava olduğu anlaşıldığından gerekirse birleştirme hususu da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 11. Aile Mahkemesi'nin 05/03/2018 tarih, 2017/1010 Esas, 2018/394 karar sayılı kararının esası incelenmeksizin KALDIRILMASINA,
2-Gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı adli yardımdan yararlandığından, harç iadesi konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı adli yardımdan yararlandığından, yapılan istinaf yargılama giderlerin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate ALINMASINA,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-a- maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 06/10/2020