Davacı, kıdem tazminatı, ücret ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ücret ve asgari geçim indirimi alacağının davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini istemiş ve yargılama aşamasında davayı kısmi alacak davası olarak açtıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık davanın niteliği ve işçilik alacaklarına ilişkin kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Kısmi dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 109. maddesinde tanımlanmıştır. Maddenin birinci fıkrasında; "Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 109'da, haktan açıkça feragat edilebileceği şeklindeki temel maddî hukuk ilkesinden hareketle, kısmî dava açılırken fazlaya ilişkin hakları saklı tutma şeklindeki uygulamaya son verilmesi, bu veya buna benzer bir ibare kullanılmadığında haktan feragat edilmiş sayılacağı yönündeki uygulamanın önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Somut olayda, kıdem tazminatı, ücret ve asgari geçim indirimi alacağının tahsiline ilişkin dava asgari miktarlar gösterilerek açılmış, davanın kısmi ya da belirsiz alacak davası olarak açıldığı yönünde dava dilekçesinde bir açıklamada bulunulmamıştır. Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı Kanun'un 119/2. maddesi gereğince, davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunu açıklaması istenerek sonuca gidilmesi gerekli ise de, davacı vekili, yargılama aşamasında, davayı kısmi olarak açtıklarını beyan etmiştir. Mahkemece, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi İle davanın usulden reddine karar verilmiştir ancak; belirsiz alacak davası istisnai bir dava türü olup, davanın kısmi olarak açıldığının aşamalarda beyan edilmiş olması karşısında, somut olayda 6100 sayılı Kanun'un 109/1. maddesinin uygulanması zorunludur. Anılan kanuni düzenleme gereğince talep konusunun niteliği itibari ile bölünebildiği durumlarda sadece bir kısmının dava yolu ile ileri sürülmesinin mümkün olduğu ve kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunduğu da gözetilerek işin esasına girilip oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.07.2015 gününde oybirliği ile, karar verildi.