Özet:
- Taraflar arasında düzenlenen 01.01.2015 tarihli sözleşme ile davalının taşınmazında kiracı olarak bulunduğunu ancak davalının 10 gün geçmeden 09.01.2015 tarihi itibariyle taşınmazın tahliyesinin istendiği olayda,
- Davacı kiracının dava konusu kiralanana taşınırken ve kiralanandan ayrılırken yaptığı taşınma /nakliye masraflarının süresinden önce fesih nedeniyle uğranılan zarar (menfi zarar) ya da faydalı ve zorunlu masraf kapsamında değerlendirilmesi ve talep edilmesi mümkün değildir.
- Buna yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı -Karşı davalı; Taraflar arasında düzenlenen 01.01.2015 tarihli sözleşme ile davalının taşınmazında kiracı olarak bulunduğunu ancak davalının 10 gün geçmeden 09.01.2015 tarihi itibariyle taşınmazın tahliyesini istediğini, davalı kiraya verenin bu baskıları nedeniyle taşınmazı 11.01.2015 tarihinde tahliye ederek anahtarları davalı kiraya verene teslim ettiğini; Taşınmaza ait kombi ve doğalgaz tesisatı ile sözleşmeyi tamamen yenilediğini, bunun için 2.400 TL, su tesisatının hasarlı yerlerinin tamiratı, klozet montajı ve yenileme ile vana, lavabo dolabı, musluk iş ve işçiliğine 500 TL , sıhhi malzemelerine 560 TL, pimapen ve cam işlerine 945 TL, elektrik işlerine 500 TL, boya malzeme ve 3 günlük işçiliğine 1.000 TL, Digitürk kurulumu için yeni eve naklederken 45 TL , tahliye edince yeni evde 45 TL, klima montajına ve ayrılırken demontajına 600 TL, eve taşınırken 1300 TL,evden ayrılırken 1.100 TL taşınma masrafı olmak üzere toplam 9.495 TL masraf yaptığını, klima hariç satın alınan tüm malzeme ve işçiliğin mecurda kaldığını, ayrıca bu olaylar nedeniyle ailesinin manevi huzurunun da zarar gördüğünü belirterek 9.495 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı -Karşı davacı, asıl davanın reddini dilemiş, açtığı karşı davada ise kiracı olan davacı-karşı davalı söküp götürmüş olduğundan taşınmaza tekrar kombi almak ve taktırmak için harcadığını belirttiği 1.330 TL miktarında maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 7.268,18 TL'nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; Karşı davanın ise reddine dair verilen hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Dairemizin 16.11.2017 tarih ve 2017/4845 Esas, 2017/16092 Karar sayılı ilamı ile davalının karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine, asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince ise ; kiracı olan davacı-karşı davalı tarafından kiralanan taşınmaza yönelik yapılan tadilat ya da masrafların zorunlu ve faydalı masraf niteliğinde olup olmadığı saptanarak, zorunlu ve faydalı masraf olduğunun belirlenmesi halinde imalat tarihi itibariyle yıpranma payı düşülmüş bedellerinin tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile maddi tazminata ilişkin 7.268,18 TL'nin davalıdan tahsiline ; Karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
) Davacı kiracının dava konusu kiralanana taşınırken ve kiralanandan ayrılırken yaptığı taşınma /nakliye masraflarının süresinden önce fesih nedeniyle uğranılan zarar (menfi zarar) ya da faydalı ve zorunlu masraf kapsamında değerlendirilmesi ve talep edilmesi mümkün değildir. Buna yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince davalı karşı davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(www.corpus.com.tr)