Özet:
- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986-2018/554 sayılı kararında vurgulandığı üzere, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca;
- Fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal yönden inceleme yaptırılmasının zorunlu olmadığı, ancak mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi kanuna aykırıdır.
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK'nın 134/2-1, 31/3, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluşa ve dosya kapsamına göre; 16 yaşındaki suça sürüklenen çocuk ...’nın, kendisiyle aynı lisede bir alt sınıfta öğrenim gören ve samimi arkadaşı olan 15 yaşındaki mağdur ...’le tartışmalarının ardından, daha önce mağdur tarafından kendisine gönderilen ve üzerine şort ile askılı tişört giymiş olan mağdurun evde tek başına dans ederken çektiği videoyu, whatsapp adlı uygulama üzerinden, tanık ...’a, mağdurun rızası olmaksızın göndermesi biçiminde sübut bulan eyleminin, TCK’nın 134/2-1. madde, fıkra ve cümlesindeki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin sübuta, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğüne, suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986-2018/554 sayılı kararında vurgulandığı üzere, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal yönden inceleme yaptırılmasının zorunlu olmadığı, ancak mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(www.corpus.com.tr)