Özet:
- Dava, sözleşme ve eki protokollere dayalı tazminat davasıdır.
- 5510 Sayılı Kanun'un 81-ı maddesi uyarınca işçi çalıştıran özel şirket işverenleri lehine prim muafiyeti getirilmiş olup bu hakkın davalı tarafından yasal düzenlemeye aykırı olarak davacı hakedişlerinden kesilmesinin hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır.
- Bilirkişi raporundaki SGK indirim hakkı yönünden hesaplanan kesinti miktarının, davacıya iadesi gerekmektedir.
- Eksik maliyet alacağı talebi yönünden ise ayrıntılı hesaplama yapan bilirkişi raporuna rağmen mahkeme tarafından yeterli gerekçe gösterilmeden 'eksik maliyet olduğu kanısına varılmadığından' bahisle red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 01.02.2011 tarihli 1 yıl geçerli Takviye Personel Temini Sözleşmesi ve bunun eki olarak Ek Protokol ve Personel Devri Ek Protokolü bulunduğunu, sözleşme kapsamında müvekkilinin SGK'dan hak kazandığı %5 prim muafiyetinden davalı firmanın kendisinin faydalandığını, kendi yükümlülüğü altında bulunan işçilerin yıllık izin tutarlarını ve sözleşme süresinden önceki işçi haklarını da müvekkiline ödettirerek sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin sözleşme gereği hakedişlerinden dolayı 77.200,00 TL alacağının iade edilmediğini ve eksik hesaplanan maliyetler, yıllık ücretli izin, SGK indirim hakkı ve erken fesih bildirimi sebebi ile kazanç kaybı yönünden müvekkilinin uğradığı zararlar olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00 TL'nin işleyecek faziziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 24.11.2014 tarihli dilekçesi ile dava değerini 372.307,60 TL ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile daha önce hizmet alınan dava dışı firma personellerinin ödenmeyen Ocak 2011 hak ediş tutarı olan 77.200,00 TL'yi üstlenmesi şartını kabul etmesi üzerine sözleşme imzalandığını, Personel Devri Ek Protokolü ile bu hususun kayıt altına alındığını, sözleşmenin iş müfettişlerinin denetimi sonrası emredici idari karar doğrultusunda 05.11.2012 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini, eksik hesaplanan maliyetler yıllık ücretli izin, SGK indirim hakkı, kazanç kaybı iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava dışı alım firmasından devraldığı personele 77.200,00 TL ödeme yaptığı, Personel Devri Ek Protokolü'nde geri ödeme kararlaştırılmadığından davacının bu konudaki talebinin yerinde olmadığı, eksik maliyet talebi ile ilgili bilirkişi kurulu tarafından eksik maliyet olarak 88.548,56 TL hesap edilmişse de eksik maliyet olduğu kanısına varılmadığından bu talebinde reddinin gerektiği,
SGK %5 primden dolayı 129.000,00 TL haksız kesinti talebinin ise taraflar arasındaki anlaşmada davacı bu hususuda kabul ettiğinden %5 ödeme primini talep edemeyeceği, erken fesih bildirimi sebebiyle 13.837,20 TL kazanç kaybı talebinin ise davalı feshinin taraflar arasında yapılan ek protokolün 2. maddesi çerçevesine uygun olduğu gerekçesiyle reddine, davacı vekilinin yıllık izin ücretleri yönünden olan talebinin bilirkişi kurulunun ek raporunda belirtilen şekilde kısmen yerinde görülerek davanın yıllık izin ücretleri yönünden kısmen kabulü ile 43.954,31 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, sözleşme ve eki protokollere dayalı tazminat davasıdır.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazları açısından;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 5510 Sayılı Kanun'un 81-ı maddesi uyarınca işçi çalıştıran özel şirket işverenleri lehine prim muafiyeti getirilmiş olup bu hakkın davalı tarafından yasal düzenlemeye aykırı olarak davacı hakedişlerinden kesilmesinin hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Bilirkişi raporundaki SGK indirim hakkı yönünden hesaplanan kesinti miktarının, davacıya iadesi gerekmektedir.
Eksik maliyet alacağı talebi yönünden ise ayrıntılı hesaplama yapan bilirkişi raporuna rağmen mahkeme tarafından yeterli gerekçe gösterilmeden 'eksik maliyet olduğu kanısına varılmadığından' bahisle red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
kaynak: (www.corpus.com.tr)