Şikayetin Taciz Seviyesine Ulaşması
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
Esas No : 2014/16079
Karar No : 2015/13424
Karar Tarihi : 2015-11-23





Özet:

  • Dosya içeriğinden, davacının davalı tarafından birden fazla şikâyet edildiği, böylelikle şikâyetin taciz seviyesine ulaştığı, aynı zamanda şikâyet dilekçesinde kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gözetilerek uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

 

Davacı S.. K.. vekili Avukat İhsan tarafından, davalı S.. S.. aleyhine 26/07/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, anaokulu öğretmeni olduğu 2012 yılı kasım ayında okul müdürü ile fikri konularda anlaşamadığını, bu tarihten sonra okul müdürü ile birlikte hareket eden davalının açıkça kışkırttığı bir kısım veliler tarafından kılık kıyafetinden hayat tarzına kadar karışıldığını, topuklu ayakkabı giymesinin bile eleştiri konusu yapılıp mesleki olarak yetersiz olduğunun vurgulandığını, davalının Milli Eğitim müdürüne verdiği şikâyet dilekçesinde "Selen öğretmen abartılı giyinerek kendini göstermeye çalışarak, diğer öğretmenleri etkileyerek "bu gün ne giysem "yarışına sokuyor ve "belki hala lohusa sendromundadır" diyerek hakaret içeren sözler yazdığını yine kendisinin yazdığı ve 13 veliye imzalattığı dilekçesinde kendisi hakkında "iddialı giyim tarzı olduğunu, çocuklara kötü örnek olduğunu, nezaketten uzak tavırları olduğunu, eşinin hâkim olmasının verdiği güvenle sorumluluklarını yerine getirmediğini, akıl ve ruh sağlığından şüphe ettiğini" beyan ederek kendisine hakaret ettiğini belirterek uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, dava konusu dilekçeler içeriğindeki sözlerin öğrenci velisi olan davalının özle biçim dengesine dikkat ederek bir kısım yakınmalarda bulunduğu, tarafların sıfat ve makamları da dikkate alınarak sarf edilen sözlerin sert eleştiri mahiyetinde olup hukuka uygunluk sınırı aşılmadan eleştiri hakkının kullanıldığı, doğrudan hakaret oluşturacak bir ifadenin kullanılmadığı, bu haliyle dava konusu ifadelerin amacı kullanıldığı yer ve ifade ediliş tarzıyla tarafların içerisinde bulundukları ruh hali dikkate alındığında kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, davacının davalı tarafından birden fazla şikâyet edildiği, böylelikle şikâyetin taciz seviyesine ulaştığı, aynı zamanda şikâyet dilekçesinde kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gözetilerek uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Not: (www.corpus.com.tr)