Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/09/2016 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 22/03/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin miktar yönünden reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar, 1870 ada 4 parselde bulunan ana taşınmazda bağımsız bölüm malikleri olduğunu, tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde "20.01.1992 tarih ve 400 Yevmiye numaralı işlem ile 89 otoluk otopark şerhi" ile taşınmazlarına ait otopark haklarının tapuda tescilli olduğunu, davalılardan ... ve ...'in... Mah. 1870 ada 3 parselde bulunan ana taşınmazda bağımsız bölüm malikleri olup, aynı zamanda ana taşınmazın yönetimini temsil ettiklerini, davacıların taşınmazları ile davalıların bulunduğu taşınmazın komşu parseller olduğu ve kapalı otoparkın müşterek kullanım olarak imal edildiğini, aynı şekilde davalıların taşınmazı olan 1870/3 parsel sayılı tapu kayıtlarında da "20.01.1992 tarih ve 400 yevmiye numaralı işlem ile 89 otoluk otopark şerhi" bulunduğunu, ancak davalıların kat malikleri olarak ve ana taşınmaz kat malikleri kurulunda aldıkları karar gereğince, kapalı otoparkın girişlerini demir kapılar ile kapattıklarını ve davacıların kullanımlarını engellediklerini, bu nedenlerle 1870 ada 3 parselde bulunan otoparkın davacıların kullanımına açılması doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili ise, davanın davalılar ... ve ...'e karşı açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, yönetime karşı açılan davanın da esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2016/389 Esas 2018/155 Karar sayılı ve 22.03.2018 tarihli kararı ile davalılar ... ve ... bakımından husumet nedeniyle, diğer davalı bakımından ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bu hükme karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliyesi 2. Hukuk Dairesi tarafından, davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin HMK'nin 345, 346/2 ve 352/1 maddeleri uyarınca miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhe dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde dava değeri belirtilmemiştir. Yerel mahkemece de mahallinde keşif yapılarak değer belirlenmediğine göre Bölge Adliye Mahkemesince davanın değeri hakkında tereddüt oluştuğu takdirde gerekir ise keşif yapılarak ve bilirkişi aracılığı ile uyuşmazlığa konu otoparkın davacı taşınmazına kattığı değerin belirlemesi gerekir. İlk derece mahkemesi kararını istinaf yolu açık olmak üzere verdiği halde değer tespiti yapılmadan istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, kararın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.