Özet:
- Senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği,
- Davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlamaya elverişli yazılı delil bildirmediği,
- Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, ispat yükü doğru belirlenerek aynı gerekçe ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun olduğu hakkında.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 24/06/2009 tarihinde adi ortaklık şeklinde işletilmek üzere fırıncılık işine başlandığını, her iki tarafın piyasadan un temin etmek amacıyla açığa imzalı üçer adet boş senet verileceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra ortaklığın bozulduğunu, davalının teminat adı altında boş olarak imzalanmış senetleri ilgili yerlere vermek yerine senetlerden birini anlaşmaya aykırı doldurarak takibe koyduğunu ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının % 20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddiasının yazılı delil ile ispatı gerektiğini, nakden kayıtlı senedin davacı tarafından ortaklıktan doğan borçları için verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu, davacının imzasını inkar etmediği, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delil ile ispatı gerektiği, davacı tarafça davalıdan sadır olmuş yazılı delil bildirilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu, takip konusu bonoda davacının keşideci davalının ise lehtar durumunda olduğu, bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, TTK'nun 778/1-f maddesinin yollaması ile 680/1.maddesi uyarınca tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlamaya elverişli yazılı delil bildirmediği, mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, ispat yükü doğru belirlenerek aynı gerekçe ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.