1-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
CMK'nın 231. maddesi uyarınca verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına'' ilişkin karara karşı aynı Kanun'un 231/12. maddesine göre itiraz yasa yolu açık olup, yine aynı Kanun'un 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanık ve müdafiinin dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin İADE edilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Olay günü gece vaktinde katılan ...’in evde olmadığı bir saatte sanığın katılana ait konuta girerek suça konu eşyaları aldığı, akabinde tanık Medeni’nin sanığı fark ederek takip ettiği üzerinde çaldığı eşyalarla kaçmakta olan sanığa engel olmak isterken sanığın tanığa elindeki levye ve bıçağı salladığı, bunun üzerine tanığın olayı polise ihbar ettiği, akabinde kolluk güçleri tarafından sanığın takip edilerek yakalandığı, sanığın evden aldığı eşyaları kolluk tarafından yakalanıncaya kadar hakimiyet alanında tuttuğu, her ne kadar bu esnada katılan olay yerinde olmayıp sanık tarafından katılana yönelik bir tehdit ya da cebir söz konusu değil ise de, sanığın hırsızlayarak hakimiyet alanına aldığı eşyaları teslim etmemek için olayı engellemek isteyen üçüncü kişilere levye ve bıçak sallayarak cebir ve tehdit gösterdiğinin sabit olması karşısında sanığın eyleminin TCK’nın 149/1-h ve 35. maddeleri kapsamında yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin kanıtların tartışılmasında zorunluluk bulunup, yağma suçuna ilişkin kanıtları takdir ve değerlendirmenin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devam olunarak yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK'nın 326/son maddesi gözetilmek suretiyle istem gibi BOZULMASINA, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.