Özet:
- Sanık hakkında, 213 sayılı yasa uyarınca 3 yıl hapis olarak belirlenen temel cezanın tayininden sonra TCK’nin 43. ve 62. maddelerin uygulanması sonrasında sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olması gerekirken hatalı olarak 3 yıl 20 gün hapis cezası verilmek suretiyle eksik ceza tayini,
- Suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılması nedeniyle, en son tarihli faturaya göre, suç tarihinin 25/01/2009 olması gerekirken gerekçeli kararda 2008 olarak eksik yazılması yasaya aykırı,
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) 2009 yılına ilişkin sahte fatura kullanma suçundan açılan davada verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında, 213 sayılı ... maddesi uyarınca 3 yıl hapis olarak belirlenen temel cezanın tayininden sonra TCK’nin 43. ve 62. maddelerin uygulanması sonrasında sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olması gerekirken hatalı olarak 3 yıl 20 gün hapis cezası verilmek suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi, suç tarihinin 25/01/2010 olarak Mahkemesince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere göre; sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa, uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış ve sanığın temyiz talepleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
B) 2008 yılına ilişkin sahte fatura kullanma suçundan açılan davada verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Yapılan UYAP sorgusunda, sanık hakkında, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23/01/2014 tarihli, 2014/3246 esas sayılı iddianamesi ile İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinde; sanık hakkında 2008 yılında, ... Ürünleri isimli firmadan, yedi adet sahte fatura alarak kullandığı iddiasıyla dava açıldığı, sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve dosyanın Dairemizde temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmakla; aynı takvim yılında farklı beyanname dönemlerinde sahte fatura kullanılması halinde bir tek sahte fatura kullanma suçunun oluşacağı, faturaların farklı beyanname dönemlerinde kullanılmış olması nedeniyle de zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekeceği dikkate alınarak, temyize konu davanın aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/75 esas ve 2014/445 karar sayılı dosyası ile birleştirilerek zincirleme şekilde işlenmiş tek sahte fatura kullanma suçunun oluşup oluşmadığının tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektirdiği,
Sanık hakkında, 213 sayılı ... maddesi uyarınca 3 yıl hapis olarak belirlenen temel cezanın tayininden sonra TCK’nin 43. ve 62. maddelerin uygulanması sonrasında sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olması gerekirken hatalı olarak 3 yıl 20 gün hapis cezası verilmek suretiyle eksik ceza tayini,
Suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılması nedeniyle, en son tarihli faturaya göre, suç tarihinin 25/01/2009 olması gerekirken gerekçeli kararda 2008 olarak eksik yazılması yasaya aykırı,
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
kaynak:(www.corpus.com.tr)