Özet:
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2011 yılının Şubat, Kasım ve Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının 2011 yılı hesaplarının sahte fatura kullanma nedeniyle incelenmesinin istenilmesi üzerine 26/10/2015 tarihinde düzenlenen inceleme tutanağında, kanuni defterleri üzerinden 2010 ila 2012 yıllarına ilişkin olarak inceleme yapıldığı, şirketin tek ortağı ve şirket müdürü olan ...'nun 14/03/2015 tarihinde vefat ettiği, yerine başka temsilci atanmadığı, mirasçıların reddi miras davası açtığı ve mahkemeden henüz karar çıkmadığı hususlarına yer verildiği ancak, davacı şirketi temsilen herhangi bir savunma alınmadığı ve incelemenin şirket temsilcisinin yokluğunda yapıldığı, mükellef adına inceleme tutanağı imzalanmadığı gibi incelemenin de tebliğ edilmediği ve raporun bu tespitler doğrultusunda düzenlendiğinin görüldüğü olayda, davacının hangi suç ile isnad edildiğini öğrenme ve bu duruma göre savunma yapma hakkının elinden alındığı gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının bir kısım alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiği hususu somut olarak saptandığından dava konusu vergi ve cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Şirket hakkındaki incelemenin şirket temsilcisinin yokluğunda yapılması nedeniyle savunma hakkı kısıtlandığı gibi vergi incelemesinin ve bu inceleme sonucunda düzenlenen raporun da usulsüz olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 18.10.2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.