Sadece Ödeme Yasağı Olan Çekte İhtiyati Tedbir Kararı Sebebiyle Tazminata Hükmedilemez
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No : 2020/2530
Karar No : 2020/4578
Karar Tarihi : 2020-10-27





Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/09/2017 tarih ve 2017/326 E. - 2017/694 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2018 tarih ve 2018/174 E. - 2018/1459 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davacı Ş. Ziraat Turizm Tic.Ltd. Şti. tarafından toplam 105.000,00 TL bedelli 3 adet çek ile davacı B.Fide Ltd. Şti. tarafından toplam 90.000,00 TL bedelli 3 adet çekin davalıya avans olarak verildiğini, verilen çekler karşılığında davalı tarafından gerekli mal tesliminin yapılmadığını ileri sürerek davaya konu çekler nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece, davacı Ş. Ziraat Turizm Tic.Ltd. Şti. ile davacı B. Fide Ltd. Şti. arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından davacı Ş. Ziraat Turizm Tic.Ltd. Şti. yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiştir.

Davalı vekili, davaya konu çeklerin avans çeki olmadığını, çeklerin borç para nedeniyle verildiğini, davacının iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından davaya konu çeklerin avans olarak verildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddi ile davacının kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri istinafa başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre; davacının davaya konu çeklerin avans olarak verildiğini yazılı delil ile kanıtlayamadığı için bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf isteğinin yerinde olmadığı, ancak davacının davayı 195.000,00 TL'lik 6 adet çek için açtıktan sonra bu davaya konu toplam 105.000,00 TL'lik 3 adet çek yönünden davanın tefrikine karar verildiğine göre davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin 105.000,00 TL üzerinden hesaplanması gerektiğine dair davacı vekilinin istinaf isteğinin yerinde olduğu, 30/07/2015 tarihli çek yönünden ihtiyati tedbir kararı gereğince ödenmediği anlaşıldığından bu çek yönünden davalı lehine %20 tazminata karar verilmesi gerektiği davalı vekilinin istinaf isteğinin bu yönden yerinde olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine, 30/07/2015 tarihli ve 35.000,00 TL'lik çek bedeli yönünde davalı lehine %20 tazminata ve davalı lehine 11.150,00 TL vekalet ücretine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davacı vekilinin dava konusu 30/07/2015 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli çekle ilgili hükmolunan tazminata ilişkin temyizine gelince, İİK'nın 72/4 maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında borçlunun tazminata mahkum edilebilmesi için icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması ve bu yüzden alacaklının alacağını geç almasına sebebiyet verilmesi gerekir. Somut olayda davalı alacaklı tarafından başlatılmış ve durdurulmasına karar verilmiş herhangi bir icra takibi bulunmadığından ödeme yasağına yönelik verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle tazminata hükmolunması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.