Özet:
- Zimmet suçundan TCK'nın 247/1 ve 247/2. maddeleri uyarınca tayin edilen hapis cezaları aynı Kanunun 43. maddesi gereğince artırılırken 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası yerine hatalı olarak 9 yıl 4 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini, zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden sanıklar hakkında temel cezalar alt sınırdan tayin edildiği halde, yasal ve yeterli gerekçe ile hangi fıkra uyarınca karar verildiği gösterilmeksizin, infazda da tereddüt oluşacak şekilde TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğu süresinin 9 yıl olarak belirlenmesi, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine düşürülmesine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
SUÇ : Zimmet, denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekili tarafından hükümlü ... hakkında da temyiz talebinde bulunulmuş ise de; adı geçen hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizin 25/01/2012 tarihli ve 2009/13623 Esas, 2012/182 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, inceleme konusu kararda hükümlü hakkında hüküm bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın işlediği iddia edilen denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçunun, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 203. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4. maddesinde belirtilen beş yıllık asli ve yedi yıl altı aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 22/11/2004 ile hüküm tarihi arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği ve düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla beraat kararı verildiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanıklar ... ve ... hakkında zincirleme nitelikli zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümleri ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinde yer alan bir kısım ibarelerin iptaline ilişkin 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Zimmet suçundan TCK'nın 247/1 ve 247/2. maddeleri uyarınca tayin edilen hapis cezaları aynı Kanunun 43. maddesi gereğince artırılırken 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası yerine hatalı olarak 9 yıl 4 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini,
Zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden sanıklar hakkında temel cezalar alt sınırdan tayin edildiği halde, yasal ve yeterli gerekçe ile hangi fıkra uyarınca karar verildiği gösterilmeksizin, infazda da tereddüt oluşacak şekilde TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğu süresinin 9 yıl olarak belirlenmesi,
Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanıklar ... ve ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu cihetler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının; resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerde yer alan "düşürülmesine" ibaresinin "ayrı ayrı düşmesine", zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerindeki sonuç cezaların belirlenmesine ilişkin "C" bendinin 3 no'lu alt bendinde yer alan "9 yıl 4 ay 15 gün" ibaresinin "8 yıl 16 ay 15 gün" ve hak yoksunluğuna ilişkin 6 no'lu alt bendinin mahkemenin temel cezaları alt sınırdan tayinine yönelik takdiri de gözetilerek "TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanıkların aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, cezanın infazından sonra başlamak üzere, 4 yıl 8 ay 8 gün süreyle bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına," şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA 23/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
kaynak: (www.corpus.com.tr)