A)Davacı İstemi;Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalı Kurum bünyesinde çalışarak emekli olan müvekkilinin 02.02.2001 tarihinde kadrolu işçi statüsüne geçirildiği sırada yapılan intibakın yanlış olduğunun ve davacının fark alacaklarının tespiti için ... İş Mahkemesi 2014/568 E. sayılı dosya ile açılan davada davacının 12.Derece 20.Kademede olduğu tespit edilerek toplam 11.919,94 TL brüt alacağın davalı Kurum’dan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiği; iddia ve müvekkilinin ... İl Özel İdaresi’ne bağlı çalışmaları sırasında bildirilen (bildirilmesi gereken) prime esas kazancının tespitine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalıların Cevapları;Davalı kurum vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Hakdüşürücü süre ve zamanaşımı hususlarının nazara alınmasını talep ettikleri, talep konusu intibakın 2013 yılında geçmiş yılları da kapsayacak şekilde T.İ.S. ile tanındığı, emekli olarak yaşlılık aylığı almaya başlayan davacının açmış olduğu davalar sırasında da fiilen çalışmadığını; davacının fark alacağının brüt üzerinden takip dosyasına ödendiği ve dosyanın infaz edildiği, davada hukuki yarar bulunmadığı; davacı yararına hükmedilen alacağın brüt olarak belirlendiği ve davalı Kurum’un da zorunlu yasal kesintilerle birlikte davacıya ödeme yaptığı, sigorta primi ödeme sözkonusu olsa bile ödeme külfetinin davacıya geçtiğini; savunulmakta ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmektedir.
Feri Müdahil vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Yönetlikte tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarının hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirse bu çalışmalarının kuruma dikkate alınacağının belirtildiğini, geriye dönük 5 yıllık sürenin dışında kalan taleplerin hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, dosya ya sunulan bilirkişi raporunda mahkeme kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması durumunda çalışmasının geçtiği son ayın prinme esas kazancında gözetilmesi gerektiğini, yerleşik yargıtay içtihatlarının bu yönde olduğunu, davacının prime esas kazancına ilave edilebilecek tutar bulunmadığını, tüm bu nedenlere davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve beyan etmektedir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı; Mahkemece, “davacının iş akdinin işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan davanın kesinleşme aşamasından önce sona erdiği, hüküm altına alınan işçilik alacaklarının açılan icra takip dosyasına kararın kesinleşmesinden sonra ödendiği tespit olunmaktadır. Yukarıda belirtilen kanun hükümleri ve Yargıtay'ın emsal kararları gereği yargı mercii tarafından verilen karar ile elde edilen alacak davasına konu olan hak ve alacakların niteliği gereği ücret kavramı içerisinde değerlendirilmesi ile prime esas kazancın tespitinde dikkate alınması gerektiği, davacıya iş akdi sona erdikten sonra hak kazanılan alacakların ödendiği dolayısıyla yapılan ödemelerin 5510 sayılı yasa 82 nci madde (günlük kazanç sınırlarına ilişkin) hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilmesi gerektiği kanaatine varılmış davacının çalıştığı son ay prime esas kazancının üst seviyeden bildirildiği prime esas kazanca eklenecek miktarın bulunmadığı tespitiyle” Davanın Reddine karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı; Bölge Adliye Mahkemesince verilen 11/07/2019 tarihli yeni bir karar ile, bozma ilamı sonrası Dairemizin ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi “davanın reddine,” karar verilmiştir.
E) Temyiz Nedenleri, Davacı Vekili prime esas kazancının tespitine ilişkin hüküm kurulurken, her ay için ayrı ayrı tespit yapılması gerektiğini belirterek, kararın resen belirlenecek nedenlerle bozulmasını talep etmiştir.
F)Delilerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Uyuşmazlık; davalı idare tarafından davacı adına gerçekleştirilen davacının kıdemi ve yaptığı işe göre yeniden belirlenerek bulunan kesinleşmiş işçilik alacakları ilamında yer alan fark tutarlarının gerçek prime esas kazancına yansıtılarak yeniden tespiti yönünde Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
5510 sayılı Yasanın “Tanımlar” başlığında yer alan 3/12 maddesi hükmü ile ücretin; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutarı ifade edeceği düzenlenmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumuna davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla prime esas kazancın tespitinde gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Buna göre uyuşmazlık konusu dönem sigortalının prime esas kazancının belirlenmesinde, Mülga 506 sayılı Yasanın 78. ve 5510 sayılı Yasanın 82. maddelerinde belirtilen sınırlar dikkate alınarak gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu hizmet akdi ile ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu hizmet akdi, hesap pusulaları, ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak gerçek ücretin belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Davanın yasal dayanaklarından olan Mülga 506 sayılı Kanunun “prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin birinci fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır.
Mülga 506 sayılı Kanunun 77/1. maddesinde, prime esas kazançlar üç bent halinde gösterilmiştir. Buna göre; “Sigortalılarla işverenlerin bir ay için ödeyecekleri primlerin hesabında:
a) Sigortalıların o ay için hak ettikleri ücretlerin,
b) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan sigortalılara o ay içinde ödenenlerin,
c) İdare veya kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.”
Yasa gereğince, maddenin 2. fıkrasındaki istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen her türlü gelirden sigorta primi kesilmesi söz konusu olmaktadır.
Ancak, asıl ücretin eki niteliğinde bulunan prim ve ikramiyeler, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri prime esas kazançlar olarak brüt tutarları üzerinden ödendikleri aylar itibariyle prime esas tutulur. Bunların tahakkuk etmiş olması prime esas tutulmaları için yeterli olmamakta, ödenmiş olması da aranmaktadır (m.77/I-b).
İdare veya kaza mercileri tarafından verilen karar uyarınca sigortalılara yapılan ödemeler (a) ve (b) bentlerinde öngörülen ücret türlerinden ayrımsızdır. Fark, bunların yönetim ve yargı mercilerince verilmiş kararlardan kaynaklanmalarıdır. İşveren ile sigortalı işçi arasında “fazla çalışma ücreti” veya “prim, ikramiye” gibi konularda uyuşmazlık çıkar ve mahkemece, bu işçilik haklarının ödenmesine karar verilir ve sigorta primlerinin ödeneceği ay içinde bu paralar sigortalıya verilirse, bu ödemelerde prim matrahına dahil edilerek, prim hesabında göz önünde tutulur. Bu tür kazançlara salt hak kazanmak, bu kazançların prime esas alınması için yeterli bulunmamaktadır (Mustafa Çemberci, Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, Olgaç Matbaası, 1985 Baskı, s.439).
5510 sayılı Kanunun 80/1. maddesinde de;
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
Öte yandan, 5510 sayılı Kanunun 80/d maddesi hükmünde “ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82 nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve 102'nci madde hükümleri uygulanmaz” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesinleşen yargı kararıyla hak kazanılan ücret, yıpranma primi, ikramiye ve ilave tediye fark tutarları dikkate alınarak bu tutarların SGK primine yansıtıldığı, ihtilaf konusu dönem sigortalılık primine esas kazanç tutarlarının Kurum tarafından belirlenen prime esas kazanç tavan miktarı da gözetilerek yeniden hesaplama yapıldığı ve buna göre Kuruma eksik olarak bildirilen ihtilaf konusu dönem toplam prime esas kazancın yazılı şekilde tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Yargı kararı (işçilik alacağı dava dosyası) ile hak kazanılan ücret ve ücret niteliğindeki kazançların prime esas kazancına mal edilmesinde Mülga 506 sayılı Kanunun uygulama döneminde yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda prime esas kazancı belirlemek. 5510 sayılı Kanun döneminde de Kanunun 80/d maddesi hükümleri doğrultusunda sadece hak kazanılan ücretin uyuşmazlık konusu dönem prime esas kazanç matrahına ay be ay mal edilmesi gerektiği, ücret dışındaki diğer kazançların ise bu kazançların ödenmesi halinde ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına mal edilmesi, ödenmemiş ise son aya mal edilmesi gerektiği gözetilerek bir sonuca gidilerek Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme ve eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulmalıdır.
G)SONUÇ :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.