Özet:
İSTEMİN ÖZETİ :Kayseri 2. İdare Mahkemesinin 13/12/2018 gün ve E:2018/545, K:2018/1140 sayılı kararının istinafen incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :İstinaf talebinin hukuki dayanağının bulunmadığı, bu nedenle reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Kayseri İl Emniyet Müdürlüğünde 2. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesi ile İl Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, 2018 yılı terfi listesinde adına yer verilmemek suretiyle 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmeyerek resen emekli edilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 25/05/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Bakan olurunun iptali istemi ile açılmış bulunmaktadır.
İdare mahkemesince; ilgili mevzuat gereğince ikinci sınıf emniyet müdürü rütbesinden birinci sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi işlemleri, İçişleri Bakanlığı'nın takdir ve onayı çerçevesinde gerçekleştirilecek ise de, yapılacak değerlendirmede, ilgili amirin liyakatinin göz önünde bulundurulacağının, liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme şartlarına sahip olup olmadığının bir bütün olarak dikkate alınacağının, 2.sınıf emniyet müdürlüğü kadrosundaki azami bekleme süresini doldurup da bir üst rütbeye terfi edemeyenlerin resen emekliye sevk edileceklerinin kuşkusuz olduğu; 3201 sayılı Kanunu değiştiren 6638 sayılı Kanunun gerekçesi dikkate alındığında, dördüncü ve üçüncü sınıf emniyet müdürlerinin liyakat koşullarının Yüksek Değerlendirme Kurulunda belirlendiği, ikinci sınıf emniyet müdürlerinin liyakat koşullarının belirlenerek terfilerinin ve atamalarının yapılmasında ise İçişleri Bakanlığına geniş takdir yetkisi verildiğinin anlaşıldığı; ancak bu takdir yetkisinin kullanılmasında ve personelin liyakatli olup olmadığının değerlendirilmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri yanında, personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, mesleki beceri ve davranışlar gibi hususların bir bütün olarak dikkate alınması gerektiğinin ve takdir yetkisinin sınırsız olmadığının açık olduğu; Bulunduğu Rütbedeki Zorunlu Çalışma Süresini Tamamlayan 2. Sınıf Emniyet Müdürü Rütbesindeki Personelin Kendi Aralarındaki Kıdem Sıralama Listesi incelendiğinde, 2018 yılı terfi döneminde, durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan (834) adet Emniyet Müdürü arasından (47) personelin terfi ettirilmesine karar verildiği; davacının bulunduğu rütbedeki en az bekleme süresini doldurduğu, performans puanı ortalamasının son 5 yıl için çok iyi (4,91) olduğu, başarı ve üstün başarı belgelerinin bulunduğu, hiçbir cezasının bulunmadığı, hakkında açılmış soruşturma dosyalarında karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği veya işlemden kaldırıldığı halde hakkında "terfi etmez" kararı verildiği; buna mukabil, örneğin davacıdan daha kıdemsiz olan 638. sıradaki performans puanı 4,89, başarı ve üstün başarı belgesi bulunmayan ve en son kıdem tarihi 30.06.2016 olan personelin terfi ettirildiği; davacıdan daha kıdemsiz olan 75. sıradaki performans puanı 4,52 , başarı ve üstün başarı belgesi bulunmayan ve en son kıdem tarihi 30.06.2013 olan personelin terfi ettirildiği; davacıdan daha kıdemsiz olan 73. sıradaki performans puanı 4,6, başarı ve üstün başarı belgesi bulunmayan ve en son kıdem tarihi 30.06.2013 olan personelin terfi ettirildiği; davacıdan daha kıdemsiz olan 70. sıradaki performans puanı 4,7 , başarı ve üstün başarı belgesi bulunmayan ve en son kıdem tarihi 30.06.2013 olan personelin terfi ettirildiğinin anlaşıldığı; 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesi ve anılan madde gereğince çıkarılan Yönetmelikte belirtilen terfi gerekleri ve liyakat kriterlerini sağlayan, hakkında verilmiş bir disiplin cezası bulunmayan, performans puanı çok iyi olan, taltif ve başarı belgeleri ile ödüllendirilen, liyakat yönünden birinci sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi etmesine engel bir durumu bulunmayan davacının 2. Sınıf Emniyet Müdürlüğünden 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne yükseltilmemesine dair işlem de hukuka uygunluk bulunmadığı; terfi ettirmeme işleminin hukuka aykırılığı tespit edilmiş olduğundan, bu işleme dayanılarak tesis edilen resen emekliye sevk işleminin de sebep yönünden sakat olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş olup, davalı idarece; Emniyet Teşkilatında 1. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesi başta olmak üzere üst rütbelerde oluşan yığılmanın önlenmesi amacıyla terfi sisteminde değişikliğe gidildiği; bu değişiklik çerçevesinde yapılan yasal düzenlemelerle 2. Sınıf Emniyet Müdürlüğünden 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfilerin diğer rütbe terfilerinden ayrılarak başka bir ön koşul veya koşul aranmaksızın ilgili makamların tasarrufuna bırakıldığı; dava konusu işlem tarihi itibarıyla 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi konumunda bulunan emniyet müdürü sayısı yaklaşık 830 iken boş 1. Sınıf Emniyet Müdürü kadro sayısının ise 207 olduğu ileri sürülerek idare mahkemesi kararının istinafen incelenmesi ve kaldırılması istenilmektedir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun "Terfi ve atama" başlıklı, 6638 sayılı Kanunla değişik 55. maddesinde, polis amirlerinin rütbeleri ve bu rütbelerin her birindeki zorunlu en az bekleme süreleri belirlenmiş, komiser yardımcısı, komiser ve başkomiserlerin liyakat koşullarını belirlemek ve terfilerini önermek üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme Kurulunun, emniyet amirleri ile dördüncü ve üçüncü sınıf emniyet müdürlerinin liyakat koşullarını belirlemek ve terfilerini önermek üzere Genel Müdürlük Yüksek Değerlendirme Kurulunun oluşturulacağı; kurulların her yıl mayıs ayında toplanacağı ve terfilerin her yıl haziran ayında topluca yapılacağı kurala bağlanmıştır.
İkinci sınıf emniyet müdürleri ise, ana hatlarıyla yukarıda belirtilen terfi sistemine dahil edilmemiş, anılan 55. maddenin 12. fıkrasında yapılan düzenleme ile, en az bekleme süresini tamamlamak dışında başka bir şart aranmaksızın bunların, birinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde ikinci meslek derecesi karşılığı görev unvanlarına terfien atanabilecekleri kurala bağlanmıştır.
Yönetmelik seviyesindeki düzenlemelerde de, anılan kanun hükümlerine paralel bir düzenlemeye gidilmiş; emniyet amirleri ile 4. ve 3. Sınıf emniyet müdürlerinin terfilerine ilişkin düzenlemelere "Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik"te yer verilirken, 2. sınıf emniyet müdürlerine anılan Yönetmelikte yer verilmemiş, buna karşılık, "Emniyet Mensuplarının Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği"nde, emniyet amirleri ile 4. ve 3. Sınıf emniyet müdürleri hakkında herhangi bir düzenlemeye yer verilmezken "Görev Unvanlarına Atamalar" başlıklı 10. maddesinin son fıkrasında, "İkinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde en az bekleme süresini tamamlayanlar, terfien birinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde ikinci meslek derecesi karşılığı görev unvanlarına atanabilirler" kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan; 3201 sayılı Kanun'un 3870 sayılı Kanunla değişik 13. maddesinde emniyet hizmetleri sınıfı mensuplarının rütbeleri, meslek dereceleri ve görev unvanları gösterilmiş olup, hangi görev unvanının hangi meslek derecesi ve rütbeye karşılık geldiği ayrı ayrı sayılmak suretiyle belirlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; örneğin, Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Özel Güvenlik Denetleme Başkanı, Polis Akademisi Başkanı, Özel Harekat Başkanı, Merkez Emniyet Müdürü ve Emniyet Müşaviri unvanları 1. meslek derecesine ve birinci sınıf emniyet müdürü rütbesine karşılık gelmektedir.
Yukarıda anılan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; ikinci sınıf emniyet müdürlüğünden birinci sınıf emniyet müdürlüğüne terfi durumunun diğer rütbelerin terfilerinden farklı olarak düzenlendiği; yukarıda anılan 13. maddede yer alan tablonun ikinci satırının ikinci kısmında sayılan unvanlara atanmış olmanın, birinci sınıf emniyet müdürlüğüne terfi etmenin ön şartı ve aynı zamanda tek şartı haline getirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse; 3201 sayılı Kanun'un anılan 13. maddesinde yer alan tabloda, Emniyet Amiri ile 4., 3. ve 2. sınıf emniyet müdürü rütbelerine karşılık olarak gösterilen görev unvanlarına atanabilmek için anılan rütbelere terfi etmiş olma şartı aranırken, 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi edebilmek için 13. maddede bu rütbeye (ve 2. meslek derecesine) karşılık gösterilen görev unvanlarına atanmış olma şartı aranmaktadır.
Dava konusu işlem taraflarca ve mahkemece terfi ettirmeme ve buna bağlı olarak re'sen emekliye sevk etme olarak nitelendirilmiş olmakla birlikte; esasen, salt bir terfi işleminden ziyade öncelikle bir atama(ma) işlemi söz konusu olup, atama işlemine bağlı olarak ve onunla birlikte gerçekleşen bir terfi (ettirmeme) işlemi söz konusudur.
Boş bulunan bir kadroya atama yapma ve yapacağı atamada şartları taşıyanlar arasında tercihte bulunma konusunda idareye geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, birinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde yer alması gereken kadro sayısını emniyet hizmetleri sınıfına ait toplam kadro sayısının on binde 25' i ile sınırlayan hüküm ve ikinci sınıf emniyet müdürlüğünden birinci sınıf emniyet müdürlüğüne geçişe ilişkin daha önce yapılan açıklamalar dikkate alındığında, dava konusu işlemin salt bir terfi işlemi olarak değerlendirilmesi suretiyle yukarıda belirtilen gerekçeyle verilen ve idareyi boş bir kadroya atama yapmaya zorlama anlamına gelen terfi işlemine yönelik iptal kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan; 3201 sayılı Kanun'un 55. maddenin 19. fıkrasında, bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürlerinin, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilecekleri kuralına yer verilmiş olup, bu düzenlemeye istinaden tesis edilmiş bulunan davacının re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemde de hukuka aykırılık, anılan işlemin iptaline ilişkin idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca; dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından, idare mahkemesi kararının, davacının tazminat talebinin kabulü ile dava konusu işlem nedeniyle mahrum kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu idare mahkemesi kararının kaldırılmasına; davanın reddine; aşağıda dökümü gösterilen yargılama giderlerinden, mahkeme safhasında davacı tarafından yapılan 434,90 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; istinaf aşamasında davalı idarelerce yapılan 109,40 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine; posta gideri avanslarından artan miktarın taraflara iadesine; terfi işlemi yönünden kesin, re'sen emekliye sevk etme işlemi yönünden Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 28.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.