Mühür bozma suçundan sanık ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2017 tarihli ve 2017/43 esas, 2017/69 sayılı kararının "Benzer olaylar nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/03/2016 tarihli ve 2015/1121 esas, 2016/111 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerektiği, ihaleye dayalı olarak elektrik dağıtımı yapan ve kamu görevlisi statüsü bulunmayan özel şirket görevlilerince yapılacak mühürlemelerin ihlâli durumunda, anılan suçun oluşmayacağı, somut olayda 01/10/2013 tarihi itibariyle özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiş olması karşısında, sanığın üzerine atılı 05/01/2015 tarihinde işlenen mühür bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraat yerine yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosyaya göre; 05.01.2015 tarihli mühür bozma tutanağına konu mühürleme işlemini gerçekleştiren, katılan ... Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'nin mühürleme tarihinden önce 30.09.2013 tarihinde özelleştirilmesi nedeniyle, lisans sahibi özel şirket görevlileri tarafından yapılan bu mühürleme işlemine aykırı davranışta, 5237 sayılı TCK'nin 203. maddesinde düzenlenen "mühür bozma" suçunun unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla; ihbarnamedeki kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.02.2017 tarihli 2017/43 Esas ve 2017/69 Karar sayılı ilamının, CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın BERAATİNE, cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 17.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.