Özet:
- Sanıkların çocuklarını örgütle iltisaklı okula göndermelerinin ve örgütle iltisaklı Gazeteye abone olmalarının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin düşünülmemesi, kanuna aykırıdır.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin CMK'nın 299. maddesi uyarınca ve sanık ... müdafinin duruşmalı inceleme isteminin de takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanıkların çocuklarını örgüte müzahir okula göndermelerinin ve örgütle iltisaklı Z. Gazetesine abone olmalarının örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği belirlenerek;
I- Sanıklar ..., ..., ..., ...
, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümler bakımından;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanık ...'in silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın atılı suçu işlediği sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle mahkumiyet ve beraate dair hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelemesinde ise;
1- Sanık ... yönünden;
Dosya kapsamına göre, silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'nin operasyonel eylemlerinin kamuoyunca da bilinen tarihten sonraki süreçte örgütsel faaliyeti tespit edilemeyen, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla dahil olmak suretiyle üyesi olduğunu ortaya koyan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, yeterli delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Sanık ... yönünden;
Hakkında soruşturma başlatılan sanığın arandığını öğrendikten sonra 10.11.2016 tarihli tutanağa göre kendiliğinden Elazığ KOM Şube Müdürlüğüne müracaat ederek etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirtip örgütsel faaliyetler ve diğer örgüt mensupları ile ilgili bildiklerini anlatması karşısında TCK'nın 221/4-1. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde
kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır(Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
Toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında, sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ...’in kovuşturma aşamasında 04.05.2017 tarihli 2. celsede etkin pişmanlık kapsamında beyanda bulunduğu ve bu yöndeki iradesini 14.06.2019 tarihli ek temyiz dilekçesi ile devam ettirdiği ve dilekçesinde örgütle irtibatlı kişiler hakkında bilgi verdiği; sanık ...’ın soruşturma aşamasında etkin pişmanlık kapsamında beyanda bulunduğu ancak kovuşturma aşamasında 31.07.2017 tarihli 7. celsede beyanlarından döndüğü anlaşılsa da 18.09.2019 tarihli ek temyiz dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini ve bu kapsamda dilekçesinde örgütle irtibatlı kişiler hakkında bilgi verdiği; sanık ... Sacit Özbay’ın mensup olduğu örgüt yapılanması ve sair örgüt mensupları hakkında soruşturma aşamasında verdiği ayrıntılı ifadesinden dönmeyip, 14.12.2017 tarihli 15. celsede de soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini söyleyip pişmanlığını ortaya koyarak bu yöndeki iradesini 05.02.2020 tarihli ek temyiz dilekçesi ile devam ettirdiği; sanıklar ..., ... ve ...’ın tüm safahatta hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması yönündeki iradelerini devam ettirdikleri; sanık ...’ın daha önce üzerine atılı suçlamayı kabul etmese de kovuşturma aşamasında 14.12.2017 tarihli 15. celsede etkin pişmanlık kapsamında beyanda bulunduğu ve temyiz aşamasında da bu yöndeki iradesini devam ettirdiğinin anlaşılması karşısında; örgütte kaldıkları süre, konumları itibariyle örgütün yapısı işleyişi, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili bilgi verdikleri anlaşılan sanıklar hakkında TCK’nın 221/4-2. cümlesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilip, sanıkların duruşmaya çağrılarak etraflıca beyanları alınıp her bir sanık yönünden ayrı ayrı olmak üzere verecekleri yeni bilgilerin ve verdikleri bilgilerin niteliği, faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunulan aşama da dikkate alınarak TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca tayin olunan cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK’nın 221/4-2. cümlesi uyarınca makul bir indirim yapılması gerekirken sanık ... yönünden karar yerinde tartışmasız bırakılmak; diğer sanıklar yönünden ise yerinde olmayan gerekçe ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayini,
4- Sanıkların çocuklarını örgütle iltisaklı okula göndermelerinin ve örgütle iltisaklı Z. Gazetesine abone olmalarının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve
7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.