Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) ... sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, ... terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı bilinen bir gerçektir.
Dosya kapsamı, mahkeme kabulüne alınan tanık beyanları ve diğer deliller nazara alındığında; ... silahlı terör örgütünün ... ve YPS yapılanmaları içerisinde aktif olarak faaliyet yürüten, soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde; "2015 yılı kasım ayında örgüt mensuplarından silah eğitimi aldığını, sonrasında Yüksekova ilçesi Dize mahallesinde barikat kurma faaliyetlerine katıldığını, silah ile nöbet tuttuğunu" ikrar eden, yine soruşturma aşamasında usulüne uygun şekilde alınan tanık beyanlarına göre; Yüksekova lisesi öğrencilerinin havai fişekli, taşlı ve molotoflu şekilde eylemlere katılımlarını sağlayan, okula silah ve hücum yeleği ile gelerek diğer öğrencileri örgüte kazandırmaya çalışan, Yüksekova ilçesindeki toplumsal olaylarda yüzünü maske ile kapatarak havai fişek ve molotof ile polis araçlarına saldıran, Yüksekova ilçesi Eski Kışla ve Yeşildere mahallelerinde hendek kazma ve barikat kurma faaliyetlerinde bulunan, bu hendek ve barikatların başında kaleşnikof silah ve el bombası ile nöbet tutan, suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin ayrıca öldürme ve yaralama suçlarına iştirak ettiği kanıtlanamasa da TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı gözetilmeden delillerin hatalı değerlendirilmesi ile suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabul ve uygulamaya göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup ilk yakalanma ile temadi kesileceğinden Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “18.03.2016" yerine “18.03.2017” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, CMK'nın 307/4 maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.