Davacılar vekili, davaya konu kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi/babası ...'nin öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve cenaze gideri yapmak zorunda kaldığını, ölüm olayı nedeniyle manevi zarara uğradıklarını, kazayı yapan aracın işleten ve sürücüsünün mirasçısı olan davalının davacıların zararlarından sorumlu olduğunu belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300,00 TL. maddi ve toplam 240.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında davalının ölümü üzerine mirasçılarını davaya dahil etmiştir.
Birkısım dahili davalılar, istenen tazminat miktarlarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kesin hüküm nedeniyle reddine; 300,00 TL. cenaze giderinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı eş ... için 30.000,00 TL. ve diğer davacı çocuklar için 15.000,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile dahili davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu kazadaki ölüm olayı nedeniyle, davacı tarafça davalı tarafa ait aracın trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ... Sigorta A.Ş'ye karşı açılan davada hesap ettirilip hüküm altına alınan (sigortacının poliçe limitlerini de aşmayan) destekten yoksun kalma tazminatının davacı tarafça tahsil edilmiş olduğu dikkate alındığında, davacıların karşılanmamış destekten yoksun kalma zararı bulunmadığından, bu istemin reddinde bir usulsüzlük bulunmamasına; cenaze ve defin giderlerinin, somut olayın özelliklerine göre usulünce belirlenip hüküm altına alınmış olmasına; davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak yargılama giderlerine hükmedilmiş olmasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar yakınının ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin eşi/ çocuğu olan davacılar için 240.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK'nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/babası olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve olay tarihindeki paranın alım gücü gözönünde bulundurularak davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, dahili davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan dahili davalılar ..., ... ve ...'a verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'a geri verilmesine 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.