Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü, trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların babası ...'in öldüğünü, davacıların ölen babalarının desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL. maddi ve 240.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... Nakl. A.Ş. vekili, davacılar murisinin kaza yapan araçta hatır için taşındığını, kazadan sonra davacıların maddi ve manevi zararlarının tamamının karşılandığını, davacı erkek çocukların 18 yaş ve üstünde olmaları nedeniyle ölenden destek almalarının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Şirketi vekili, davacılara 2.630,00 TL. destek tazminatının 18.10.2011 tarihinde ibraname karşılığı ödendiğini ve sorumluluklarının son bulduğunu, manevi zararların teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, davacıların yaşları gereği destek tazminatı talep hakları olmadığını, trafik sigorta limitini aşan maddi zarardan sorumlu olduklarını ve manevi zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 128,16 TL. ve ... için 1.056,69 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalı ... yönünden 18.10.2011 tarihinden ve araç maliki ile sürücüsü olan davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davalı ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ... Sigorta hakkındaki davanın ve davacı ...'ın maddi tazminat talebinin reddine; davacılar için 8.000,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı araç maliki ve sürücüsünden müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... Nakl. A.Ş. ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar ... Nakl. A.Ş. ve ... vekilinin, davacılar lehine hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin temyiz talebi yönünden; 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK'nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL'ye çıkarılmıştır.
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar ... ve ... lehine hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin karar, anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay'ca da karar verilebileceğinden, davalılar ... Nakl. A.Ş. ve ... vekilinin, temyiz isteminin bu yönden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı tarafa ait aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olan ... Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen poliçede manevi tazminat için teminat verilmediği, adı geçen davalı tarafından davacılara manevi tazminat ödendiğine dair bir savunma yapılmadığı gibi ödeme yapıldığına dair herhangi bir delilin de dosyada bulunmadığı dikkate alındığında, davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; davacılar yakınının davalı tarafa ait araçta hatır için taşındığına ilişkin bir delil bulunmadığı ve bu hususun davalı yanın soyut savunmasından ibaret olduğu gözetildiğinde, hatır taşıması bulunmadığına ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; davacılar için destekten yoksun kalma tazminatının, konusunda uzman bilirkişi tarafından Dairemiz'in yerleşik uygulamalarına uygun biçimde hesaplandığı raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalılar ... Nakl. A.Ş. ve ... vekilinin yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin çocuğu olan davacılar için toplam 240.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK'nun 56. (818 sayılı BK'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların babası olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, davacıların yakını ...'in kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığı ve davalı sürücünün tam kusurlu olduğu gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... Nakl. A.Ş. ve ... vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün belirtilen yönlerden kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... Nakl. A.Ş. ve ... vekilinin, yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.229,54 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... Nakl. A.Ş. ve ...'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.