Özet:
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Mut 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2016/175 Esas, 2016/480 Karar sayılı kararı ile;
Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan, sevk maddesi karıştırılarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 205 nci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddeleri uyarınca, 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün ertelenmesine,
Dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 168 ve 62 nci maddeleri uyarınca, 3 ay 10 gün hapis ve 20 TL adli para ile cezalandırılmasına ve hükmün ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz dilekçesi "Üzerimdeki suçu kabul edip Asliye Ceza Mahkemesinden aldığım 1 sene 8 ay denetimli serbestlik cezasını Yargıtay'da temyiz yasa yolu açık olmak üzere temyize gönderilmesini arz ederim" şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
Bankadan çektiği para ile parkta oturmakta olan mağdurun yanına gelen, "İşlemlerinizde eksiklik olmuş, parayı verin, tamamlayıp getireyim" dedikten sonra mağdurun verdiği para ve nüfus cüzdanını alarak olay yerinden ayrılan ve akabinde nüfus cüzdanını da yakarak yok eden sanık hakkında kamu davası açılmıştır.
Sanığın suçunu ikrar ettiği, mağdurun zararını soruşturma aşamasında giderdiği, mağdurun oluşu doğruladığı, sanığı teşhis ettiği ve şikâyetinden vazgeçtiği anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından sanığın ikrarı, mağdur beyanı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı dolandırıcılık ve resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçları işlediği kabul edilerek mahkûmiyet kararları verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın "Üzerimdeki suçu kabul edip Asliye Ceza Mahkemesinden aldığım 1 sene 8 ay denetimli serbestlik cezasını Yargıtay'da temyiz yasa yolu açık olmak üzere temyize gönderilmesini arz ederim" biçimindeki dilekçe içeriğine göre temyiz isteminin sadece resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçuna yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçunda failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemektir. Somut olayda, sanığın dolandırıcılık suçu kapsamında ele geçirdiği nüfus cüzdanını yakması biçimindeki eyleminin, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemeye yönelik olmadığı gibi suçun konusunu oluşturan nüfus cüzdanının hak sahibince talep halinde her zaman yenisinin düzenlenebileceğinden resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçun unsurlarının oluşmadığı, halde resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Mut 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2016/175 Esas, 2016/480 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün,1412 sayılı Kanun'un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği Tebliğname'ye kısmen uygun olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.2024 tarihinde karar verildi.