Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü;
Dosya incelendi gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018 yılında boşandıklarını, davalıya 300 TL yoksulluk nafakasının bağlandığını, davalının boşanma davasının kesinleşmesinden sonra bazı restoranlarda sigortasız bir şekilde çalışmaya başladığını, ayrıca davalının vefat eden babasından maaş aldığını, davalının düzenli bir gelire sahip olduğunu, bu gelirler dışında ailesinde de destek aldığını, barınma, giyinme, sağlık, fatura, mutfak masraflarının olmadığını, boşanma kararının verildiği tarihten bu yana davalının ekonomik durumunda değişiklikler olduğunu, yoksulluğunun ortadan kalktığını beyan ederek davalı leline takdir edilen 300 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının nafakayı ödemediğini, toplamda 900 TL nafaka ödediğini, bu ödemeyi de Çaycuma İcra Ceza Mahkemesinin 2018/190 esas 2019/41 esa sayılı nafakayı ödememek suçundan dolayı açmış olduğu davalardan tayzik hapsi almamak için yaptığı ödemeler olduğunu, bu yüzden dava dilekçesinde ileri sürülen tüm hususların gerçek dışı olduğunu, dul ve yetim aylığı bağlanmasının nafakanın kaldırılması nedeni olmadığını , geçici günlük temizlik işlerine gittiğini, çok kazanç elde etmediğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; Çaycuma Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin ... Esas … Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden (06/05/2019) itibaren aylık 150 TL'ye düşürülerek, aylık 150 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili ve davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup,
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının boşandıktan sonra günlük işlerde çalıştığını, ölen babasından yetim aylığı aldığını, düzenli olarak müvekkilinden yoksulluk nafakası alıyor olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuklarının velayetinin davacı olduğunu, davacının çalıştığını ekonomik açıdan herhangi bir sıkıntısının olmadığını, çocuğunu rahat bakabilecek durumda olduğunu, kendisinin asgari ücret aldığını, yeni evlilik yaptığını, davacıya nispetle ağır mali külfet altında olduğunu belirterek, yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkindir.
6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1.maddesi uyarınca 01/01/2017 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesindeki parasal sınır 3.110 TL, 01/01/2018 tarihi itibarı ile 3.560,01 TL, 01/01/2019 tarihi itibari ile 4.400,00 TL, 01/01/2020 tarihi itibarıyle da 5.390,00 TL olmuştur.
Dosyanın incelenmesinde; Çaycuma 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin … E.- … K. sayılı ilamı ile, tarafların anlaşmalı boşanmasına ilişkin kararda daha önce davalı kadın lehine hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aylık 150 TL indirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının talebinin kısmen reddi, davalı aleyhine ise kısmen kabulü yönünden yıllık nafaka miktarının toplam ayrı ayrı 1.800,00 TL olduğu, buna göre, her iki taraf yönünden kabul ve reddedilen nafaka miktarının karar tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, tarafların kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 341/2, 346/1, 352/1-b maddeleri gereğince, tarafların istinaf dilekçelerinin miktar itibariyle usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Çaycuma 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin … E.- … K. sayılı ilamına karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurma dilekçelerinin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2, 346/1,352/1-b maddeleri uyarınca AYRI AYRI MİKTAR YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,
İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf giderlerinin istinafı yapan taraflar üzerinde bırakılmasına,
İstinaf gider avansından artanın talebi halinde yatırana iadesine,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun (20/07/2017 tarih 7035 sayılı kanunda yapılan değişiklik) 302/5 maddesine göre; "Kanun yollarından geçmek suretiyle kesinleşen kararların kesinleşme kaydı ile kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimler de ilk derece mahkemesince yapılır" hükmü gereğince kesinleşme sonrası harç vb. işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 21/10/2020