1- Sanık hakkında tutanak tutulan yerdeki elektrik sayacında 25/10/2009 tarihinde yapılan kontrolde sayaç dışı harici hat alınması suretiyle mührün konuluş amacına aykırı hareket edildiği iddiasıyla açılan kamu davasında; TCK'nin 203. maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Yasaya uygun biçimde konulan bir mührün varlığı, mühür bozma suçunun ön koşuludur. Katılan kurumca ihbar yazısında suça konu sayacın ilk defa 29/12/2000 tarihinde bağlanıp mühürlendiği bildirilerek ilk bağlanma tarihini gösterir belgenin fotokopisinin gönderildiği, elektrik dağıtım şirketi tarafından sanığın kaçak elektrik kullanımının engellenmesine yönelik, yasanın aradığı anlamda önceden yapılmış usulüne uygun bir mühürleme tutanağının bulunmadığının anlaşılması karşısında; mühür bozma suçu unsurları itibariyle oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de; hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle yeniden yapılan yargılamada hakkındaki hüküm açıklanırken 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi uyarınca erteleme kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 30/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.